
Türkmen Türkçesinde Kalıp Sözler
Gökdayı, deyimlerin kalıplaşma süreci için de Dîvānü Lugāti’t-Türk’ten yararlanır. Dîvānü Lugāti’t-Türk’te başı kökke tegmek deyiminin bugün de başı göğe değmek şeklinde devam edegeldiğini, tarihi süreç içinde sadece ses değişimine uğradığını belirtir. Atasözü ve deyimlerde olduğu gibi, kalıplaşmış birimlerin arasında, girmiş olduğu biçimin tamamen donmuş olduğunu belirten yazar; söz gelimi bin yıllık bir zaman diliminde kullanılan bazı örneklerde değişimin daha çok olduğunu ama hiçbir değişikliğe izin vermeyen birimlerin ise çok az olduğunu vurgulamayı da ihmal etmemiştir (Gökdayı, 2015: 25).
Gökdayı’ya göre bu kalıplaşma sürecinin yazılı ve basılı eserlerin sayısının artmasına paralel olarak kısaldığı ifade edilir. Diğer bir deyişle daha kısa bir süreçte bazı kelimelerin hemen kalıplaşmaya girdiği bir gerçektir. Yazar, örneğin; Eğitim şart!, Kendine iyi bak!, Yurdum insanı gibi kalıpları düşüncesini ispat etmekte kullanmıştır (Gökdayı, 2015: 25). Şüphesiz bunda çağımızın teknolojik icatlarının payı büyüktür. Televizyon, radyo, akıllı telefonlar gibi aletlerin dünyanın bir ucundan diğer bir ucuna anında iletişim kolaylığı sağlayabilmesi, bilginin hızlı yayılmasında ve bazı sözlerin daha çabuk kalıplaşmasında etkili olmaktadır.
Sonuç olarak kalıplaşma, bir ya da birden fazla söz öbeğinin sınırlarını çizip yeni bir kalıba girerek o yeni biçimiyle anlamına bakılmaksızın yeni haliyle belli bir işlev için kullanılmasından ortaya çıkmaktadır. Sözcüklerin belli bir süreç içinde kalıplaşmaya girdiği ve günümüzde bu kalıplaşmanın daha kısa zamanda geçekleştiği de bir gerçektir.
2.1.3. Kalıplaşmadaki Seviye
Kalıp sözlerin kalıplaşma noktasında geçirdiği süreç birbirinden farklıdır. Çünkü kalıplaşma bir dilin gramer özelliklerine bağlıdır. Öyle ise kalıplaşma seviyesi de o dildeki yapısal özelliklere ait olmalıdır. Bütün bunlar, konuşulan o dilin yapısal özellikleri ve zenginliği ile alakalıdır. Bu açıdan bakıldığında kalıplaşma, yapısal olarak tek bir sözcükten mi yoksa söz öbeklerinden mi meydana geliyor sorusunu kendimize sorabilir ve buna bakabiliriz. Bu, doğru bir gidiş yolu olacaktır. Tabii ki bu noktada ele aldığımız kalıplaşma, yapısal bir dizilimden meydana gelir. Bu yapısal dizilim sonucunda kelime kendi anlamından çıkıyor mu yoksa hala aynı anlamda kullanılabiliyor mu buna da bakmak yerinde olacaktır. Kalıp sözlerde kelimeler birbirleriyle kalıplaşmaya girerken kendi anlamlarını kaybetmezler. Bu açıdan ele alındığında kalıp sözlerin atasözleri ve deyimlerden ayrıldığını yazmıştık.
Kalıplaşma seviyelerini sınıflandırmak istersek bunu; cümle, öbek, çok sözcüklü sözlük birim ve tek sözcükten oluşan birimler olarak sınıflandırabiliriz (Gökdayı, 2015: 26).
Kalıplaşma her sözcükte aynı seviyede gerçekleşir mi diye düşünüldüğünde bunun mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Kalıplaşma her birimde farklı derecede gerçekleşmektedir. Bu kalıplaşmada kelimeler bazen çekirdek halinde kalıplaşmaya girerken bazen de kelimelerin tamamı kalıplaşır. Gökdayı’ya göre de kalıplaşma ya birimin tamamında ya da çekirdek bölümde gerçekleşir, çekirdekten kasıt; söz öbeğinin birimini oluşturan ve hiç değişmeyen kısımdır (Gökdayı, 2015: 26).
2.1.4. Tam Kalıplaşma
Tam kalıplaşma, sözcüklerin yapısının değiştirilmeden aynı şekilde korunarak kullanıldığı kalıplaşmadır. Bu kalıplaşma türünde kalıp söz birden fazla sözcükten oluşsa da sözcüklerin yeri değiştirilmez ve sözcük öbeği içinde aynı sıralamada kullanılmaya devam eder. Ayrıca bu tür kalıplaşmada kelimeler kendi anlamlarını kaybetmezler.
Tam kalıplaşmanın en güzel örneklerine atasözlerinde sıkça rastlanır. Atasözlerinin bünyesinde tam kalıplaşmaya girmiş örneklerin sayısı daha fazladır. Örneğin; Mum dibine ışık vermez, Damlaya damlaya göl olur, Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar, Ağaç yaşken eğilir, Balık baştan kokar, Düşenin dostu olmaz gibi atasözleri tam kalıplaşmaya girmiş örneklerdir (Gökdayı, 2015: 28). Türkmen Türkçesinde de tam kalıplaşmaya giren atasözlerine bir iki örnek vermek istersek; Aç tovuk düýşünde dary görer (Aç tavuk kendini darı ambarında sanır.) (TDDS-I. 25). Dag daga duşmaz, adam adama duşar (Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.) (TDDS-I. 27). Süýtde agzy bişen suvy üflӓp içer (Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek içer.) (TDDS-I. 39). Geçӓ jan gaýgy, gassaba- ýag (Keçi can derdinde, kasap et.) (TDDS-I. 453). Gijӓniň haýryndan, gündiziň şeri ýagşy (Gecenin hayrından, gündüzün şerri yeğdir.) (TDDS-I. 469) gibi örnekler verilebilir.
Deyimlerdeki tam kalıplaşmayı da inceleyen Gökdayı, bu tür kalıplaşmaya deyimlerde daha az rastlandığını belirterek şu örnekleri verir: Dam başında saksağan vur beline kazmayı, Geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye, Kambersiz düğün olmaz (Gökdayı, 2015: 28). Türkmen Türkçesinden örnekler vermek istersek; Din ýoldaşy/ Din yoldaşı (Din kardeşi) (Yılmaz, 2016: 219). Aýnal-baky suvy/ Aynü’l-bakî suyu (Sonsuzluk suyu, ölümsüzlük suyu.) (Yılmaz, 2016: 84-85). Bilbil zyban/ Bülbül lisân (Çok konuşan, tatlı dilli-güler yüzlü, hatip) (Yılmaz, 2016: 144-145). Gözler çyragy/ Göz çeragy (Göz nuru, iftihar kaynağı.) (Yılmaz, 2016:364-365). Nyýaz okum duş gelmez/ Niyaz okum rast gelmez (Dileğim kabul olmaz) (Yılmaz, 2016: 548-549). Arma/Armaň! (Kolay gelsin!) (Gücükov, 1997: 60). Hoş! (İyi!) (Gücükov, 1997: 42). Tam kalıplaşmaya örnek verilebilir.
Kalıp sözler arasında da tamamen kalıplaşan birimler olduğunu ifade eden Gökdayı, bununla ilgili bir iki örnek de verir: Toprağı bol olsun, İyi yolculuklar, İyi akşamlar, vb. kalıp sözler tamamen kalıplaşmıştır (Gökdayı, 2015: 28). Türkmen Türkçesinden örnek vermek istersek; Alnyň açyk bolsun! (Mutlu ol, başarılar dilerim!) (TTS. 29); Nähili bagt! (Şansa bak!) (TTS. 44); Bagyşlaň! (Bağışlayın, affedin!) (TTS. 43); Baş üstüne! (Baş üstüne!) (TTS. 50); Bayramyňyz bilen! (Bayramınız kutlu olsun!) (TTS. 54); Berekella! (Aferin!) (TTS. 60); Haý berekella! (Bravo!) (TTS. 60); Bar bol! (Teşekkür!) (TTS. 77), Boýnuň oňrulsyn! (Boynun devrilsin!) (TTS. 81); Külli belalar dep bolsun! (Bütün belalar def olsun!) (TTS. 147); Gadyr bilmez (Kıymet bilmez adam) (TTS. 217); Gelen yagşy! (Rica ederim!) (TTS. 248); Giceňiz rahat bolsun! (İyi geceler!) (TTS. 270); Gümüne gitsin! (Şeytan alsın canını!) (TTS. 318); Gürrüňi näme! (Diyecek bir şey yok!) (TTS. 322); Halalyň bolsun (Aferin, bravo) (TTS. 328); Ertiriňiz haýyrly bolsun! (Günaydın!) (TTS. 340); Heliksalam (Kadınların dilinde aleykümselam) (TTS. 343); Hoş galyň (Hoşça kalın) (TTS. 352); İşdäňiz açyk bolsun! (Afiyet olsun!) (TTS. 384); Kör bol! (Kör ol!) (TTS. 423); Marş (Marş! Marş!) (TTS. 446); Alla medet bersin! (Allah yardım etsin!) (TTS. 453); Men size minnetdar (Size minnettarım) (TTS. 460); Mümkin däl (Mümkün değil) (TTS. 466); Tüýs mugtla! (Çok ucuz, hemen hemen bedava!) (TTS. 464); Nakys adam (Akılsız adam) (TTS. 470); Näme bolsa bolsun! (Ne olursa olsun!) (TTS. 473); Munuň nakysca zatdyğyny! (Ne kadar güzel şey!) (TTS. 470); Nurbat aman, ýetişiň (İmdat, aman yetişin!) (TTS. 480); Oňluk bolsun! (İyilik olsun!) (TTS. 489); Ömür baky (Ömür boyunca) (TTS. 504); Onuň övzaýy bozuk (Onun niyeti kötü) (TTS. 511); Eşekden palan alança ýok! (Bir bardak suyu içmek kadar kolay!) (TTS. 516); Rakypyň çekdigi ahyvaý bolsun! (Düşmanın çektiği ahüvah olsun) (TTS. 541); Rovaç (İyi, güzel, üstün, revaçta) (TTS. 548); Salam (Selam) (TTS. 556); Salamälik (Kadınların selamlaşma sözü) (TTS. 556); Şükür (Şükür) (TTS. 611); Taňry ýalkasyn! (Tanrıya şükür!) (TTS. 616); Ol seniň taýyň däl (O senin dengin değil) (TTS. 619); Tüveleme (Aferin!, Ne güzel!, Şükür!) (TTS. 640); Ugur haýyr bola! (Başarılar, hayırlı işler!) (TTS. 644); Valeýkimessalam (Ve aleykümselam) (TTS. 662); Vessalam (Başka bir şey yok, iş bitti, tamam) (TTS. 665); İş gutardy vessalam (İş bitti, tamam!) (TTS. 665); Ýaman kelläm agyrýar (Başım fena ağrıyor) (TTS. 674); Ýaradan alladan gaýry pena ýok (Yaradan Tanrıdan başka sığınak yok) (TTS. 678); Zaluvat (Yiğit; aferin, bravo) (TTS. 716); Zyýany ýok (Zararı yok) (TTS. 722).
2.1.5. Çekirdek Kalıplaşma
Gökdayı’nın tespitine göre, çekirdek kalıplaşmada kalıplaşmaya giren sözcüklerden bazıları hiçbir değişime uğramaz. Sadece önüne, ortasına ya da sonuna bir ek alabilir veya bazı sözcükleri değişebilir. Bunlar biçimsel ve dizimsel düzlemde gerçekleşir (Gökdayı, 2015: 28). Türkmen Türkçesinde de çekirdek kalıplaşmaya girmiş kalıp sözler aynı Türkiye Türkçesinde olduğu gibi söz biçimindeki değişiklikler ve söz dizimindeki değişiklikler şeklinde incelenecektir.
2.1.5.1. Söz Biçimine Dair Değişiklikler
Kalıp sözlerin söz biçimindeki değişikliklere bakma aşamasında atasözlerinin kelimeleri arasında hiçbir değişiklik yapılamadığı görülür. Deyim ve kalıp sözlerde ise kelimeler arasında bazı ekleme veya çıkarmalar yapılabildiği görülür. Örneğin; Damlaya damlaya göl olur, atasözünü Damlaya damlaya deniz olur, şeklinde kullanamayız.Türkmen Türkçesinde kullanılan atasözleri içinde aynı şey geçerlidir. Örneğin; Dokluk näme diýdirmez, açlyk näme iýdirmez (Tokluk neler dedirmez, açlık neler yedirmez) (TDDS-I. 25); Älem içre adam gezmez, at gezer (Dünyada insan gezmez, adı gezer) (TDDS-I. 27); Dag daga duşmaz, adam adama duşar (Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur) (TDDS-I. 27); Agaly oglan aglamaz (Babası ağa olan oğlan ağlamaz) (TDDS-I. 30); Süri agsaksyz bolmaz (Sürü aksaksız olmaz) (TDDS-I. 35); Süri agsagyny gizlär (Sürü aksağını gizler) (TDDS-I. 35); Süýtde agzy bişen suvy üfläp içer (Sütten ağzı yanan suyu/yoğurdu üfleyerek içer) (TDDS-I. 39); Böriniň agzy iýse-de gan, iýmese-de gan (Kurdun ağzı yese de kanlı, yemese de kanlı) (TDDS-I. 39) atasözleri tam kalıplaşmıştır ve herhangi bir değişikliğe izin vermez. Bu ve bunun gibi örnekler atasözlerindeki çekirdek kalıplaşma için oldukça fazladır. Ancak deyimlerde bu çekirdek kalıplaşmada bazı noktalar sabit kalmak şartıyla kalıp sözün bazı yerlerinde değişiklikler olabilmektedir. Mesala; Gözü dolmak deyimini Gözlerim doldu, Gözün dolmuş şeklinde iyelik ekleriyle de kullanabilir, değişime sokabiliriz ve o anki kullanan kişiye göre farklı anlamlar çıkarmamıza yardımcı olmasını sağlayabiliriz. Türkmen Türkçesinde; Akly ýitirmek (Delirmek, aklını yitirmek) deyimi Aklyň ýitirme (Delirme, aklını yitirme!) (MEDS. 39); Gol ýetirmek (Namusa el sürmek, güç yetirmek) deyimi Gol ýetirdiň (Namusa el sürdün, güç yetirdin) (MEDS. 493); Gulak asmak (Kulak asmak) deyimi Gulak asyň (Kulak asın) (MEDS. 501); Nyýaza durmak (Allah’a yakarmak, dua etmek) deyimi Durdum nyýaza (MEDS. 549); Ýas tutmak (Yas tutmak) deyimi Ýas tutarmyş (Yas tutarmış) (MEDS. 687) deyimlerinde olduğu gibi bazı noktalar sabit kalmak şartıyla deyimlerin bazı yerlerinde değişiklik yapmak mümkündür.
Kalıp sözlerde de bunun gibi değişiklikler mevcuttur. Teşekkür ederim kalıp sözü Teşekkürler, Teşekkür ediyorum, Teşekkür ederiz şeklinde de kullanılabilir. Saygılar kalıp sözü Saygılarımla, Saygılarımı iletin(iz), Selam sözü Selamlar, Selam söyleyin(iz), şeklinde kullanılabilir. Türkmen Türkçesindeki Agşamyň haýyrly! kalıp sözü Agşamyň haýyrly bolsun! Agşamyňyz haýyr! Agşamyňyz haýyrly! Agşamyňyz haýyrly bolsun! şeklinde kullanılabilir (Sarıyev, 1994: 35). Türkmen Türkçesinde; Alnyňyz açyk! (TDDS-I. 61-62) > Alnyň açyk bolsun! (TDDS-I. 61-62) > Alnyň-bagtyň açyk bolsun! (TDDS-II. 80) (Mutlu ol, başarılar dilerim! Bahtın açık olsun!); Avuň şowly bolsun! > Avuň şowuna düşsün! (Av bereketli geçsin! Rast gele!) (TDDS-I. 94); Bagt bersin! (TDDS-I. 380) > Bagt getirsin! (Gelin alan aileye gelin şans getirsin anlamında kullanılan söz) (TDDS-I. 67); Baýramyňyz bilen! (Bayramınız kutlu olsun!) (TTS. 54) > Baýramyňyz mübärek bolsun! (Bayramınız mübarek olsun!) (TTS. 466); Bereket bersin! (Bereket versin!) (TTS. 60) > Bereketli bolsun! (Bereketli olsun!) (TDDS-I. 583) şeklinde değişikliklerin olduğu örnekler mevcuttur. O halde kalıp sözlerde söz öbeğinde yer alan kelimelerden bir kısmı kendini korumak şartıyla bir kısmı da başka eklerle çekime girebilirler. Bu sadece anlam açısından ufak bir değişime sebep olsa da içerikte vermek istediği mesaj aynıdır.
Gökdayı, öbek veya cümle oluşturulurken biçimsel değişikliği iki başlıkta inceler: İsim çekim ve fiil çekim eklerinin eklenmesi veya değiştirilmesi.
A) İsim çekim eklerinin değişebilmesi:
Bazı birimlerde iyelik, ad durum, soru ve çoğul ekinden oluşan isim çekim ekleri değişebilir. Ancak atasözleri bu değişikliklere izin vermez. Dost ile ye, iç, alışveriş etme sözü Dostlarınla ye, iç, alışveriş etme şekline dönüştürülemez. Buna rağmen bazı deyimlerin çoğu, ikilemeler, birleşikler ve kalıp sözlerin bir bölümü buna izin verirler. Söz gelimi Ağzının tadı kaçmak deyimi, Ağzımın tadı kaçtı, Ağzının tadı kaçtı şeklinde değişik kişilere gönderme yapmak amacıyla iyelik ekleri değiştirilerek; dağ bayır ikilemesi dağa bayıra, dağda bayırda, dağdan bayırdan, dağdan bayıra gibi değişik ad durum ekleriyle; fotoğraf makinesi birleşiği fotoğraf makinemizi, fotoğraf makinelerine biçimlerindeki ad durum ekleriyle değiştirilebilir (Gökdayı, 2015: 29).
Türkmen Türkçesinde Pelegiň oýnuny görmek/ Feleğin oynunu görmek deyimi; Pelegiň oýnuny bir gün görer sen/ Feleğin oynunu bir gün görürsün şeklinde şahıs eki alarak farklı kişilere gönderme yapabilir (Yılmaz, 2016: 278-279). Başy göge, gövsüň ýele götermek /Başı göğe, göğsü yele kaptırmak deyimi; Başyň göge, gövsüň ýele göterme/ Başını göğe, göğsünü yele kaptırma, şeklinde farklı şahıs ekleri ile de kulanılabilir (Yılmaz, 2016: 118-119). Gözi dört olmak deyimi; Gözüm dört oldy şeklinde kullanılabilir (Yılmaz, 2016:363).
Türkmen Türkçesinde bazı kalıp sözlerde de isim çekim eklerinde değişme olabilir. Örneğin, Abraýyň artsyn! kalıp sözü Abraýyňyz artsyn! (Şöhretin(iz) artsın!) şeklinde; Alnyňa ak gün dogsun! kalıp sözü Alnyňyza ak gün dogsun! (Alnına/alnınıza ak gün doğsun! Güzel günler gör(ün)!) şeklinde farklı isim çekim ekleri alabilirler (Sarıyev, 1994: 40). Türkmen Türkçesinde isim çekim eklerindeki değişimlere daha fazla örnek vermek istersek; Dilegi kabul bolsun! > Dilegiň kabul bolsun! (Dileği(n) kabul olsun!) (TDDS-I. 105-106); Dövletiň artsyn! > Dövletiňiz artsyn! (Şansın(ız) bol olsun!) (TTS. 174); Eliňden gelse > Eliňizden gelse (Elin(iz)den gelse) (TDDS-II. 244); Eliň-gözüň dert görmesin! > Eliňiz-gözüňiz dert görmesin! (Elin(iz) gözün(üz) dert görmesin!) (TDDS-I. 367); Eliň kesilsin! > Eliňiz kesilsin! (Elin(iz) kopsun!) (TTS. 406); Garakyn çyksyn! > Garakynyz çyksyn! (Sana/size daha ne gerek! Gözün(üz) çıksın!) (TTS. 228); Gijäň rahat bolsun! > Gijäňiz rahat bolsun! (İyi geceler!) (TDDS-II. 216); Gözüň aýdyň! > Gözüňiz aýdyň! (Gözün(üz) aydın!) (TDDS-I. 5); Gözümiň üstünde yeriň bar! > Gözümiziň üstünde yeriňiz bar! (Başımı(zı)n üstünde yerin(iz) var! (TTS. 301); İşiň bilen boluň! > İşiňiz bilen boluň! (İşiniz gücünüzle ilgilenin!/İşinize bakın!) (TDDS-II. 155); İşiň şovly bolsun! > İşiňiz şovly bolsun! (İşin(iz)de başarılar!) (TDDS-I. 380); İşiň oň bolsun! > İşiňiz oň bolsun! (İşin(iz) iyi olsun!) (TTS. 488); İşiň rovaç bolsun! > İşiňiz rovaç bolsun! (İşin(iz) iyi olsun!) (TDDS-II. 220-221); Ömrüň uzak bolsun! > Ömrüňüz uzak bolsun! (Ömrün(üz) uzun olsun!) (TDDS-II. 165); Özüň bil! > Özüňiz bil! (Sen/siz bilirsin!) (TTS. 67); Rysgalyň egsilmesin! > Rysgalyňyz egsilmesin! (Horluk görmeyin(iz)!) (TDDS-II. 223) gibi örnekler verilebilir.
B) Fiil çekim eklerinin değişebilmesi:
Fiil çekimi cümlede yer alan kişiye, zamana ve kipe göre değişiklik gösterir. Burada da atasözleri bu değişime izin vermez. Örneğin, Damlaya damlaya göl olur atasözünü Damlaya damlaya göl oldu şeklinde kullanmak dilbilgisi kurallarına göre mümkün olsa da kalıplaşmış olduğu için bu kullanım şekline izin verilmez. Buna karşın deyim, ikileme, birleşik ve kalıp sözlerde cümlede kullanımına göre bu değişim yaygındır. Örneğin, Fitil fitil burnundan getirmek deyimi Fitil fitil burnundan getireceğim , Fitil fitil burnundan getirecekler şeklinde kullanılabilir. Kırıp geçirmek ikilemesi kırıp geçirdim, kırıp geçirdin şeklinde kullanılabilir. Yardım etmek birleşiği yardım ediyorum, yardım edecekler şeklinde kullanılabilir (Gökdayı, 2015: 29-30).
Türkmen Türkçesinde Gӓmide hüşgâr oturmak deyimi Gӓmide hüşgӓr oturgyl; Myrada ýetmek deyimi; Myrada ýetdi şeklinde kullanılabilir (Yılmaz, 2016: 301, 332,333). Elip biliň burulmak / Elif beli burulmak (Yaşlanmak) deyimi; Elip bilim buruldy / Elif belim buruldu şeklinde fiilin çekimli haliyle de kullanılabilir (Yılmaz, 2016: 260-261). Gözi dört olmak deyimi; Gözüm dört oldy (Yılmaz, 2016: 363). Tora düşmek deyimi; Tora düşüp (Engele takılmak, yakalanmak) (Yılmaz, 2016: 659). Ýokluk meýdanynda mejlis gurmak / Yokluk meydanında meclis kurmak (Hiç ölmeyecekmiş gibi davranmak, sonunu düşünmemek) deyimi; Ýokluk meýdanynda mejlis guruban (Yılmaz, 2016: 698-699). Gulgula düşmek (Dillere düşmek) deyimi; Gulgula düşdi (Yılmaz, 2016: 368-369). Günӓhiň (günӓniň) agramy basmak / Günahın ağırlığı basmak (Günahından dolayı vicdan azabı çekmek, içten üzülmek.) deyimi; Günӓhiň (günӓniň) agramy basar (Yılmaz, 2016: 374-375) şeklinde fiilin çekimli haliyle de kullanılabilir.
Türkmen Türkçesinde yer alan kalıp sözlerin bazılarında fiil çekim eklerinin değiştiği görülür. Bunlara örnek olarak: Atamdan aňry git! > Atamdan aňry gidin! (Cehenneme git(in)!/Defol(un)!/yok ol(un)!) (TDDS-I. 88); Aýdan sözüňi ýerine ýetir!> Aýdan sözüňi ýerine ýetirdi (Verdiği sözü zamanında yerine getir/di) (TDDS-II. 283); Baýlygymyz-a pes däldir, şükür, et-ýagymyz bol! > Baýlygymyz-a pes däldir, şükür, et-ýagymyz boldur! (Zenginliğimiz az değildir, şükür, etimiz, yağımız bol(dur)/Allah’a şükür iyiyiz.) (TTS. 525); Biderek sögüşden näme many bar > Biderek sögüşden näme many barmyş (Boş yere sövmenin ne anlamı var(mış)) (TTS. 445); Çopana meýlis haram > Çopana meýlis harammyş (Çobana meclis haram(mış)) (TDDS-I. 232); Daň atar > Daň atdy (Tan atar/attı) (TDDS-I. 265); Dünýäden bihabar > Dünýäden bihabardy (Dünyadan habersiz(di)) (TDDS-I. 335); Gadyr bilmez > Gadyr bilmezdi (Kıymet bilmez(di)) (TDDS-I. 403); Gözüni açyp gör > Gözüni açyp göreni (Gözünü açıp gör(düğü)) (TDDS-I. 26); Günäňi döker > Günäňi döktü (Günahını anlatır/anlattı) (TDDS-I. 539); Günä ýükledi > Günä ýüklemiş (Günah yükledi/yüklemiş) (TDDS-I. 539); Gün geçirer > Gün geçirdi (Vakit geçirir/geçirdi) (TDDS-I. 538); Haka ten berer > Haka ten berdi (Allah’a sığınır/sığındı) (TDDS-I. 570); Hakgulla diýip oturar > Hakgulla diýip oturdı (Başına gelenlere razı olup oturur/oturdı) (TDDS-I. 570); Hakyndan çykdy > Hakyndan çykmyş (Üstesinden geldi/gelmiş) (TDDS-I. 570); Hak öýüne bardy > Hak öýüne barjak (Öldü/Ölecek) (TDDS-I. 570); Rugsat berseňiz > Rugsat etseniz (İzin verirseniz.) (TSAS. 67) verilebilir.
2.1.5.2. Söz Dizimine Dair Değişiklikler
Kalıplaşmış söz birliklerini oluşturan sözcüklerin söz diziminde değişiklikler olması mümkündür. Bu değişim kısmi kelime değişiklerinin yanı sıra söz dizimindeki kelimelerin yer değiştirmesiyle de meydana gelebilir. Gökdayı, söz dizimine dair değişiklikleri üç gruba ayırmış ve bu başlıklar altında incelemiştir (Gökdayı, 2015: 30).
A) Sözcük ekleme / çıkarma: Söz dizimsel olarak bu değişimlerde anlam önemlidir. Anlamı değiştirmeyecek şekilde bir sözcük eklenir veya çıkarılabilir. Bu tür değişikliklere atasözlerinde çok az sayıda yer verilmiştir. Çünkü atasözlerinin yapısı ve kalıplaşma derecesi itibariyle bu değişimlere izin vermeyeceği açıktır. Ahlatın iyisini ayılar yer atasözüne; Ahlatın iyisini dağda ayılar yer şeklinde “dağda” kelimesi, Akıntıya kürek çekilmez atasözüne; Akıntıya karşı kürek çekilmez şeklinde “karşı” kelimesi eklenmiştir (Gökdayı, 2015: 30).
Deyimler için de bu değişim oldukça sınırlı sayıda kullanılır. Ağzı açık kalmak deyimi; Ağzı bir karış açık kalmak şeklinde, Ağzından çıkanı kulağı işitmemek deyimi; Ağzından çıkan sözü kulağı işitmemek şeklinde kullanılabilir ve burada da her iki deyime birer sözcük eklenmiştir (Gökdayı, 2015: 30-31). Türkmen Türkçesinde de Gözi gubar tutmak deyiminde tutmak sözcüğü çıkarılarak Gözi gubarlanmak şeklinde kullanılabilir. Her ikisi de “görme gücünün yavaşlaması, göz önünü duman tutmak, görme yetisi zayıflamak” anlamında kullanılmaktadır (Yılmaz, 2016: 361). Vepa tohmun ekmek deyimi; Vepa bermek şeklinde sözcük çıkarılmış haliyle de kullanılabilir ve “yürekten hizmet etmek, samimiyetle hizmet etmek anlamında” kullanılır (Yılmaz, 2016: 673-674).
Kalıp sözlerde de bu ekleme/çıkarma işlemi görülebilir. Örneğin; Afiyet olsun kalıp sözü; Afiyet şeker olsun şeklinde, Allah rahmet eylesin kalıp sözü; Allah gani gani rahmet eylesin şeklinde kullanılabilir (Gökdayı, 2015: 31). Bu örnekler çoğaltılabilir Allah tuttuğunu altın etsin kalıbı; Allah tutuğunu çil çil altın etsin/ Allah tuttuğunu altın gümüş etsin/Allah tuttugunu altın; tutamadığını gümüş etsin şeklinde kullanılabilir. Türkmen Türkçesinden örnek vermek istersek; Salam > Baryňyza salam (Hepinize selam) (TTS. 47); Diliňe dygy ber! > Diliňe biraz dygy ber! (Çeneni biraz tut!) (TTS. 153); Rahatlanyň > Rahatlanyň, gatyrganmaň! (Sakin olun, sinirlenmeyin!) (TTS. 238); Menden hasap sormaga hakyň yok > Seniň menden hasap sormaga hakyň yok (Benden hesap sormaya hakkın yok) (TTS. 335); Hoş geldiňiz > Hoş geldiňiz, sapa geldiňiz (Hoş geldiniz, safa getirdiniz) (TTS. 352); İt ýarak däl > İt ýarak däl, gorkmaň! (Korkmayın, köpek ısırmaz) (TTS. 386); Teklibiňizi kabul edýärin > Siziň teklibiňizi kabul edýärin (Sizin teklifinizi kabul ediyorum) (TTS. 390); Lagyrdap durma > Biderek lagyrdap durma! (Boş yere sızlanıp durma!) (TTS. 432); Galsa galybersin! > Ovarram, galsa galybersin! (Peki, kalırsa kalsın!) (TTS. 495); Meniň vatan borcum > Meniň vatan önüňdäki borcum (Vatana karşı olan borcum) (TTS. 505); Ýesir beriliň! > Uruşmaň ýesir beriliň! (Savaşmayın, teslim olun!) (TTS. 649); Meniň günäm ýok! > Meniň tagsyrym ýok! > Meniň günäm, tagsyrym ýok! (Benim suçum, günahım yok!) (TTS. 613); Alladan gayry pena ýok > Ýaradan Alladan gayry pena ýok (Yaradan Tanrıdan başka sığınak yok) (TTS. 678); Ovarra bol! > Ýit, ovarra bol! (Git, defol!) (TTS. 701); Eliň dert çekmesin! (Elin dert görmesin!) (TTS. 152) > Eliň-gözüň dert görmesin! (Elin gözün dert görmesin!) (TDDS-I. 5) Abraýyň artsyn! > Abraýyň beýgelsin! (Şöhretin artsın!) (TSAS. 33).