
Kadife Yapraklar
Afak gazetesinde günlük olaylar, iktibaslar, fıkralar ve yerli yazarların kaleme almış oldukları şiir ve edebi yazılara genişçe rastlanmasına karşın, her hangi bir hikâyeye yer verilmemiştir. Oysa İleri gazetesinin her sayısında, bir hikâye ve bir roman tefrikası gözlere çarpmaktadır. Hatta birinci sayıda birincisi “Bir Köylü Kadın” ikincisi “Müthiş Bir İntikam” başlıklı iki hikâye bir arada yayınlanmıştır. İmzasız olarak yayımlanan bu hikâyelerin, Türk edebiyatından iktibas edildiği sanılmaktadır. Ne var ki, üstünde imza olan tek bir hikâye vardır, “Eski Yavuklu”86 hikâyesi, Türkmen yazarı Tavik Celal Orhan tarafından çok arı bir dil ve güzel bir üslup ile kaleme alınmıştır.
Bu devirde Kerkük gazetesinin kimi sayılarında, başta Arap Fehmi’nin yazmış olduğu birkaç hikâye yayınlanmıştır. Bunlardan, “Korkunç Bir Gün” hikâyesi ile Ahmet Şükrü Ağaoğlu’nun “Tarihin Kanlı Yapraklarından”87 hikâyesi, üslup bakımından en ilginç olanlarıdır. Yine Arap Fehmi, 12 sayfadan oluşan sosyal konulu bir hikâyesini 1951 yılında “Tarih-î Cera’imde Eşsiz Bir Olay”88 adı altında Bağdat’ta yayımlamıştır.
Bütün bu gazeteler Kerkük’te çıkmaktaydı. 1933 –1935 yılları arasında Bağdat’ta tam Türkçe olarak çıkarılan Yeni Irak gazetesinde de siyasi ve sosyal yazılarla birlikte edebi yazılarının yayınlanmasına özen gösterildiğini görmekteyiz. Bu yazıların başında, hikâye ve gezi notları gelmektedir. Gazetede yayınlanan ilk hikâyeler, bir ara gazetede yazı işleri müdürü olarak çalışan ve kendisi hakkında her hangi bir bilgimiz olmayan Turgut Zihni adında bir zata aittir. 56. sayıdan itibaren Şeküfe Şadan adında bir kadın yazarının altı hikâyesine rastlıyoruz89.
Turgut Zihni hakkında olduğu gibi Şeküfe Şadan hakkında da çok önemli bilgilere sahip değiliz. Ancak hikâyelerden Bağdat’ta oturan bir Türk veya Türkmen hanımı olduğunu anlıyoruz. Hikâyelerin üslup ve tekniklerine dayanarak, Türkçede üstün seviyede eğitim gördüğünü ve hikâye yazmada derin bir tecrübeye sahip olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Hikâyelerin birçoğu hayal ile gerçek karışımı bir şeydir. Temalar ise toplumsaldır. Yahudi karakteri sahteci, kurnaz, cimri kişiler, hikâyelerde fazlaca rol alan kişilerdir90.
3.2. Cumhuriyet Dönemleri (1958 – 2003)Cumhuriyet devrinin başlangıcında Türkmenlerin önünde açılan yeni fırsatlar, yeni bir kültürün, giderek de yeni bir edebiyat anlayışının oluşmasına yardımcı olabilecek gibi görünür. Edebiyat eylemi bir ara hızlanır, Türkmenler doğal haklarından sayılan basın ve yayın özgürlüğüne kavuşur. 1 Şubat 1959 tarihinde Bağdat Radyosunda Türkmence yayını başlatılır. Türkmen aydınlarına 23 Eylül 1958 tarihinde “Beşir” adında kültürel bir gazete çıkarma izni verilir. Ama ne yazık ki; 26 sayı çıkarıldıktan sonra, Kasım rejimi tarafından 17 Mart 1959 tarihinde kapatılır. Ardından, o tarihlere kadar yayınlanan Afak gazetesi de ayni kadere çaptırılır. Yine o tarihlerde “Kerkük” gazetesinin adı “Gavur-bağı” olarak değiştirilir. Türkmence bölümü üçüncü sayıdan itibaren kaldırılır. Bütün bu uygulamalar, Türkmenler hakkında kimsenin akıl erdiremediği dolapların çevrileceğinin ön belirtileri olur. Türkmenleri gerginleştirir. Fakat rejim yanlısı yobazlar, her hangi bir önlemin alınmasına fırsat vermeden, Türkmenlere karşı insanlık dışı bir soykırım işler. Bu 14 Temmuz 1959 tarihinde yapılan Kerkük soykırımdır. Üç gün üç gece süren bu kara olayda Türkmenler 25 şehit verir91.
Başvurduğu komplonun kamuoyunca derin bir tepki ve yankı ile karşılanıldığını gören rejim, işlediği bu büyük cinayetin suçunu üstünden silkmek için, Türkmenlerin önünde artık yeni kapılar açmak zorunda kalır. Bu arada Türkmenler, Türkmen Kardeşlik Ocağı adında sosyal-kültürel bir merkez açmak için ilgili makamlara bir talepte bulunur. Talep göz yumup açacak kadar kısa bir zamanda kabul edilir ve böylece Ocak, Mayıs 1960 tarihinde Bağdat’ta kurulmuş olur. Ocak bütün kültürel etkinlikleri yanında, bir yıl sonra, net olarak Mayıs 1961 tarihinden itibaren Kardeşlik adında yarı Türkçe, yarı Arapça bir dergi çıkarmaya başlar. Günümüze kadar devam eden dergi Irak Türkmen edebiyatının her türünde olduğu gibi, hikâyecilikte de, yıldan yıla gereken gelişmelerin kayıt edilmesinde inkâr edilemez katkılarda bulunur. Türkmenlere 1970 yılında tanınan kültürel hakların yürürlüğe geçmesiyle çıkarılmaya başlanan Yurt gazetesiyle Birlik Sesi dergisi de, bu gelişmelerin artmasında olumlu roller oynar.
3.2.1. Kardeşlik Dergisinde Türkmen HikâyeciğiKardeşlik dergisinin Türkmen hikâyeciliğinin gelişmesinde oynadığı rolü bir kaç kategoride değerlendirmek mümkündür.
*/ Derginin hikâye örneklerine genişçe yer vermesi:
Dergide Amerikan işgali Nisan 2003 tarihine kadar yaklaşık 170 hikâye, bu işgalden günümüze kadar aşağı yukarı 100 hikâye yayınlanmıştır. İmzaları hikâyecilikte görünün yazarların sayısı ellinin üstündedir. Bunların birçoğu dergide en az iki hikâye yayınlamıştır.
Haşim Kasım Salihi’nin “Saime Abla” hikâyesi dergide ilk yayımlanan hikâyedir. Derginin ikinci sayısında yayımlanan bu hikâye, gerek Salihi’nin ilk yazdığı, gerekse de Kardeşlik dergisinde çıkan ilk hikâye olmasından dolayı çok önem taşır.
Daha önceki dönemlerde yazarlarımız düz yazı ve şiirleriyle tanınarak ün salmışlardı, hikâyeciliği önemsiz sayıp yan veya ikinci bir uğraş olarak kabul etmişlerdir. Haşim Kasım Salihi bu geleneğin çemberini kırmış, hikâyeciği tek uğraş edinmiştir. Bu yazın türünün tutulup yaygınlık kazanmasında sürekli olarak verdiği örneklerle büyük ölçüde katkısı olmuştur. Dergide yayımladığı “Saime Abla” hikâyesini ardı arkası kesilmeyen bir hikâye yığını izlemiştir.
Irak Türkmen Edebiyatında hikâye türünün yaygınlaşmasında Salihi’nin gösterdiği gayret, kalite farkıyla, Türkiye edebiyatında aynı görevi zamanına göre üstün bir başarı ile yapan Ahmet Mithat Efendi ve daha olgun örnekleriyle veren Ömer Seyfettin’in gösterdiği çabayı andırır.
Salihi’nin dergide beş hikâyesi çıktıktan sonra, diğer yazarlara ait olan hikâye örnekleriyle karşılaşıyoruz. Bu yazalar arasında adları anılmaya değer olanlar şunlardır. Ali Marufoğlu, Reşit Kazım Bayatlı, Osman Şengönül, İzzettin Abdi Bayatlı, Mehmet Hurşit Dakuklu, Mevlüt Taha Kayacı, Musa Zeki Mustafa, Sabah Hasan Necim, Mehmet Karaulus, Hidayet Kemal Bayatlı, İhsan Sıdık Vasfi, Ali Orankay Beşirli, İsmet Özcan, Celal Polat, Yaşar Beyatlı, Nusret Merdan, Selma Merdan, Kemal Beyatlı, Cengiz Bayraktar, Necmettin Bayraktar, Sabah Tuzlu ve Mehmet Ömer Kazancı.
Ayrıca Kardeşlik dergisinin üçüncü yılının yedinci sayısından itibaren rahmetli yazarımız Reşit Kazım Bayatlı “Tanrının Adaleti” romanını “R. K.” imzasıyla dizi halinde yayımlamaya başlar. Bu roman Kardeşlik dergisinde tek tefrika edilen, ancak sona ermeyen bir romandır. Birinci bölümünde adına ne roman ne de öykü denilmiştir, oysa ikinci bölümünden başlayarak romanın hikâye olduğu gösterilmiştir. Yedi bölümü yayımlandıktan sonra altı ay dolayınca bir süre durmuş, tekrar yeniden sürdürülmüş ve daha sonra ardı kesilmiştir.
Neden ardı kesilmiş, yarıda kalmıştır?
Bu soruya kesin bir yanıt vermenin zor olmasıyla birlikte, tahminlere dayanarak, romanın gereken ilgiyi görmediğini, izleyici bulmadığını, kim bilir belki de romanın yazarı, romanın ipuçlarını kaçırdığını, yani romanı nasıl bağlayacağını şaşırdığını gösterebiliriz.
Dergi yalnız yerel hikâyeler yayınlamakla yetinmemiş, ayrıca Türkiye ve Azerbaycan gibi Türk dünyasından seçkin iktibaslar da yapmıştır. Arapça bölümünde ise, kimi Türkmen yazarlarına ait Arapça, kimisi Türk yazarlarından Arapçaya çevrilen hikâyelere de yer vermiştir. Arapça hikâye yazan Türkmen yazarları arasında Vahidettin Bahattin, Nusret Merdan, Kahten Hürmüzlü, Şemsettin Tahir Hancı gibi yazarları, oysa Türkçeden çeviri yapanlar arasında Ümit Cemal İzzettin, Habip Hürmüzlü, Muhsin Behçet ve Abdulvahit Dakulu’yı ilk sıralarda görmekteyiz92.
*/ Derginin, edebiyatçıları hikâye yazmaya teşvik etmesi:
O dönemlerde Türkmen edebiyatında hikâyecilik ile romancılığın geride kalmışlığı, derginin editörleriyle seçkin yazarlarının gözlerinden hiçbir zaman kaçmamıştır.
Her münasebette bu konuyu çeşitli yönleriyle dile getirerek, özellikle de genç kuşağı hikâye yazmaya teşvik etmeye çalışmışlardır.
Ata Terzibaşı’nın dergi için yazdığı yıllık değerlendirme yazılarını bu konuda birer örnek olarak gösterebiliriz. Bir yazısında İzzetin Abdi Beyatlı’nın “Hak Aldanmaz” hikâyesinin” bu sahada hissedilen edebi boşluğu doldurmaya yaradığını” açıklarken, hikâyeciliğimizin talihsizliğini şöyle dile getirir “gerçekten bizde yeni töreme, yeni kuşak, bir iki yazar hariç, hikâye sanatına hiç önem vermemiştir
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.
1
Bu yazı İstabnul Kardaşlık dergisinde yayımlanmıştır ( 2021, yıl 22, sayı 89)
2
Ata Terzibaşı (2005) Kerkük’te Matbuat Tarihi. Kerkük Vakfı. İstanbul.
3
Bu misyonları detaylı olarak öğrenmek için bkz: Mehmet Ömer Kazancı (2019) Hışırtılar. Sayfa 87. TBA yayınları, nu: 2.
4
Fethi Safvet’in hayatı ve çalışmaları için bkz: Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatı Antolojisi: cilt 6, Azerbaycan- Irak (Kerkük) Türk Edebiyatı. Sayfa 416. (Hazırlayan: Suphi Saatçi) Kültür Bakanlığı, Ankara.
5
Maarif dergisi: Lisana Dair 1, sayı 4, sayfa 30 (13 Haziran 1329) Lisana Dair 2: sayı 5, sayfa 37 (17 Haziran 1329). Yazıların metinlerini bu çalışmanın son sayfalarına yeni harflerle, meraklıları için, aktarmış bulunuyoruz.
6
Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatı Antolojisi: cilt 6, Azerbaycan- Irak (Kerkük) Türk Edebiyatı. (Hazırlayan: Suphi Saatçi) Kültür Bakanlığı, Ankara, sayfa 41.
7
Maarif dergisi: sayı 5, sayfa 33 (17 Haziran 1329). Yazının yeni harflerle metini için bkz: Ata Terzibaşı (2013) Kerkük Şairleri. Kitap 2, sayfa 231. Ötüken yayınları, İstanbul. Suphi Saatçi: (1997) Dışındaki Türk Edebiyatı Antolojisi: cilt 6, Azerbaycan-Irak (Kerkük) Türk Edebiyatı. Sayfa 410. Kültür Bakanlığı, Ankara,
8
Bu konuda Ata Terzibaşı şunları söylemektedir: Ahmet Medeni “dilde sadeleşmeyi savunmakla birlikte bunu da – şiirde olduğu gibi- pek başaramamıştır”. Bkz: Kerkük Şiirleri, kitap 2, sayfa 228.
9
Ata Terzibaşı Kerkük Matbuat Tarihi kitabında Fethi Safvet’in adını ne Havadis gazetesi ne de vefat ettiği tarihine kadar çıkan diğer gazete ve dergilerde katkısı olan yazarlar arasında göstermemiştir.
10
Bunlar sırasıyla 2. , 3. , 4. Ve 5. sayılarda (Bir Mektup), (Yazmak Sanatı), (lisana Dair – 1) ve (Lisana Dair- 2) başlıklarıyla yayımlanmışlardır. İlk iki yazının yeni harflerle metni için bkz: Ata Terzibaşı ve Suphi Saatçi’nin adı geçen eserlerine. Bu araştırmada söz konusu ettiğimiz (lisana Dair) yazılarını araştırmanın sonuna aktarmış bulunuyoruz.
11
İslam Ansiklopedisi (1996) Genç Kalemler maddesi, cilt 14, sayfa 21-23. Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul.
12
Genç Kalemler dergisi, 8 sayı çıkan “Hüsün ve Şiir” dergisinin uzantısıdır. Adı 9. sayıdan itibaren “Genç Kalemler” olarak değiştirilmesiyle yayın hayatına 1911’de bailamıştır. Dört cilt halinde toplam 33 sayı çıkan dergi, Balkan Savaşı sırasında, Selanik bçlgesinin Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmasıyla Kasım 1912’de yayın hayatına son vermiştir.
13
Bu birinci yazı derginin 2. cilt, Nisan 1912 tarihinde yayımlanmıştır.
14
Ahmet Bozdoğan (2007) birinci Yeni Lisan Makalesini Milli Edebiyat Akımının Bildirgesi Olarak Okumak. C. Ü. İlahiyat Fakültesi dergisi. X1/2, sayfa 251- 266.
15
Nazım H. Polat (2020) Yeni Lisan”da Divan Edebiyat Eleştirisi. Türk Dili. Yıl 69, sayı 821, sayfa 18- 29
16
Yazının tam metnine: internet arama sistemleri yoluyla (Ömer Seyfettin’in “Yeni Lisan” birinci makalesi) adresiyle ulaşabilirsiniz.
17
Nazım H. Polat (2020) adı geçen yazı.
18
Ata Terzibaşı, Osmanlı döneminde çıkarılan Havadis gazetesinin dilinin “inşavî”, Maarif dergisinin dilini “Osmanlıcanın son yıllarında yaygın olan ve henüz sadeleşmemiş yazı üslubunu yansıtmaktaydı” şeklinde değerlendirmektedir. Bkz: Kerkük Matbuat Tarihi (2005) sayfa 58 ve 64.
19
Bunlara, Bağdat’ta çıkarılan Yeni Irak gazetesinin sahibi ve başyazarı Celil Yakup’u bir örnek olarak gösterebiliriz. Dil Savaşı adlı yazısında Türkçenin sadeleştirilmesini şu cümleyle savunmaktadır: “Türkçe değişmiyor, yalnız özlülüğe doğru yürüyor, öz benliğine kavuşuyor”. Bkz: Mehmet Ömer Kazancı (2011) Yeni Irak gazetesi, Türkmen Kardeşlik Ocağı, yayın nu: 24, sayfa 41. Tevfik Celal’i bir diğer örnek olarak gösterebiliriz. İleri gazetesinin 9 May 1935 tarihli 9. sayısında öz Türkçe bir şiir yayımlamıştır. Bkz, Kerkük Matbuat Tarihi, sayfa 110, (dipnot). Daha sonraki bir tarihte Esat Naip Aruz vezniyle şiir yazmaktan vazgeçerek hece veznini çok saf bir dille kullanmaya başlamıştır. Bkz: Önder Saatçi ((2020) Irak Türkmenleri İçin. Kerkük Vakfı Yayınları nu:87. Sayfa 177.
20
Ata Terzibaşı’nın dilciliği hakkında detaylı bilgiler için bkz: Önder Saatçi (2020) Irak Türkmenleri İçin. Kerkük Vakfı Yayınları nu:87. Sayfa 203-226.
21
Ata Terzibaşı, Beşir gazetesinin o tarihe kadar Kerkük’te (ve hatta Irak’ta Türkçe olarak çıkan) gazete ve dergilerden ayıran özelliklerinden söz ederken bu özelliklerin başında “dilinin sade ve temiz oluşunu” göstermektedir. Bkz: Kerkük Matbuat Tarihi, sayfa: 142.
22
Gazete yayın hayatına 11 Şubat 1327 (24 Şubat 1912) başlamış, 1 Mayıs 1934 (1 Mayıs 1918) tarihine kadar devam etmiştir.
23
Ata Terzibaşı (2005) Kerkük Matbuat Tarihi, Kerkük vakfı, yayın nu: 14. İstanbul.
24
Mehmet Ömer Kazancı ( 2013 ) Yüz Yıl Önce Yazılan Bir Roman (Kadın Kalbi), Benkü, yayın nu: 62. İstanbul.
25
Maarif dergisi yayın hayatına 11 Nisan 1329 (24 Nisan 1913) başlamış 7 teşrinisani 1329 (20 Kasım 1913) tarihinde 11. Sayı çıkarıldıktan sonra kapatılmıştır.
26
Kevkeb-i Maarif dergisi yayın hayatına 20 kânunusani 1331 (2 Şubat 1916) talihinde başlamış üç ay kadar bir süre 9 sayı çıkarıldıktan sonra kapatılmıştır. Derginin tüm sayıları ele geçirilmediği için net olarak bu tarih tespit edilememiştir.
27
Mehmet Ömer Kazancı (2011) Yeni Irak gazetesi. Türkmen Kardeşlik Ocağı, yayın nu: 24. Bağdat.
28
Mehmet Hurşit Dakuklu, “Eski Bir Hikâyemiz”, Yurt gazetesi, sayı: 363, Temmuz 1977, s. 3.
29
Maarif dergisi tarafından “kısa hikâye” olarak nitelendirilen bu metin, asılında mizah üslubu ile yazılmış bir fıkra sayılır. Hikâyedeki kurgu, okuma yazma hikmetini gözlükte zanneden kişinin gözlükçüye gitmesi ve elindeki kitabı okumak için orada bulunan tüm gözlükleri deneyerek kendini gülünç duruma düşürme üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla metinde cahillik ve kültür mizahı yapılarak kişinin içine düştüğü gülünç durum sergilenmiştir. Bkz: Hayder Adil Mohammed (2015) Kardaşlık Dergisinde Irak Türkmenlerinin Hikâyesi, doktora tezi, Ankara Üniversitesi. Ankara.
30
Ata Terzibaşı Kerkük Matbuat Tarihi (2005) kitabında İngiliz işgalinden önce çıkan bütün gazete ve dergilerimizde Ali Kemal Kâhyaoğlu’nun yoğun bir şekilde katkısı olduğunu bildirmektedir. Ayrıca bak: Mehmet Ömer Kazancı (2019) Hışırtılar, TEBA, yayın nu: 2, Kerkük.
31
Mehmet Ömer Kazancı (2009) Mübarezeyi Aşk, Mahmut Nedim. Kerkük Vakfı. Yayın nu:37. İstanbul.
32
Mehmet Ömer Kazancı (2007) Türkmen Öykücülüğü, 1. Baskı 2007, ikinci baskı 2012, Kültür Bakanlığı, Bağdat. Sayfa 11.
33
Ber-taab: Devamlı yorgunluk,
34
Alud: karışmış
35
Tenezzüh: gezinti
36
Lerze: titreme, hoşnutluk
37
Tarap: sevinçlik, şenlik, şadlık
38
Sebzpuş: yeşilliklerle örtülü
39
Navâzan: nabız atması, damar vurması
40
Çalaki: suret, çeviklik
41
Zir: aşağı, alt
42
Türs kâinat: kâinatın kalkanı veya ufkun kavsi
43
Nazar-endaz olmak: görüyor olmak,
44
Mevkib-i debdebe: kafile gürültüsü
45
Tanzir etmek: benzemek
46
Kârgir: taş ve kireçten yapılı
47
Manda: sığır
48
Mandıra: ahir
49
Müsaraat göstermek: çabuk bir şekilde ulaşmaya çalışmak
50
Navazırları tartip etmek: gözlere hoş görünmek
51
Sinniyle gayr münasip: yaşına uygun olmayan, yaşının üstünde
52
Bir tavr-î istiğrak-kârı ile: her şeyi kavramış bir tavırla
53
Müşebbeh bihi: benzetilen şey
54
İsfirar: sararmak, sarı renge bürünmek
55
Mezraa: tarla:
56
Nevaz: okşayıcı, taltif edici
57
Ata Terzibaşı, Necme gazetesi, Kardeşlik, sayı 189, yıl 27 (1987). Bu öyküyle bu öyküye Karşılık olarak yazılan “Gelmez ve Gelmeyecek” öyküsü için Üstat Terzibaşı’nın yaptığı değerlendirme, ikinci öykünün dipnotunda verilmiştir.
58
Üstat Ata Terzibaşı "Belki Gelir" hikâyesiyle bu hikâyenin değerlendirmesini şu şekilde yapmaktadır: “Bu hikâyelerin ana unsurlarını hastalık geçiren sevgili teşkil etmektedir. M. Refik hikâyesinin sonunda, söz konusu hastalığın geçici olduğunu, hatta sevgilinin hasta bile olmadığını ve yine gelip, intizarda olan aşığını sevindireceğini edebi bir dille anlatırken, R. A kendisine verdiği cevapta hastanın ölümle pençeleşmekte olduğunu ve bir daha gelmeyeceğini söylüyor… Görüldüğü gibi bu hikâyelerde söz konusu edilen “Hasta” ile Osmanlı İmparatorluğu sembolize edilmiştir ki, bu devlete batılılar “Hasta Adam” diyorlardı. İşte M. Refik işgalci İngilizlere karşı hasta adamdan ümit bekliyordu. Bkz: Kardeşlik dergisi: sayı 187 yıl 27 (1987). R.K. rumuzunun Reşik Akif’e ait olduğu sanılmaktadır.
59
Bu hikâye Mevlüt Taha Kayacı tarafından Arapçaya çevrilmiştir. Bkz, Kardeşlik, sayı 196, yıl 29 (1989)
60
Yazılarında sade ve yalın bir dil kullanmaya gayret eden yazarın bu ve metinde soru işaretiyle gösterilen kimi sözcüklerin anlamlarını, sözlüklerde bulunmadığı için, çıkarmak mümkün olmadı. Dolayısıyla yazıldığı gibi buraya aktarıldı.
61
Üstat Ata Terzibaşı’nın anlattığına göre, Tevfik Celal Orhan, İleri gazetesinde yayımladığı bu ilk ve son hikâyesiyle edebiyat dünyasına girmiştir. Daha sonra kendini şiire vermiştir. Şiirlerini 1940 yılından itibaren yayımlamaya başlamıştır. Terzibaşı, bu öyküyü şu biçimde değerlendirmektedir: “Bu hikâye, her ne kadar yabancı sözlerden arınmış ve öz dille yazılmış bir eser ise de, akıcı olmayan üslubu, konuşur bir dile kaymaktadır. Buna sebep uydurma ve garip sözlerin hikâyede, boylu boyuna kullanılmış olması ve yazarının edebi dile pek hâkim olmamasından ileri geliyor. Şu var ki, o tarihlerde nadir görülen bu yeni tarz yazı, sonraki yazarlar için bir başlangıç noktası sayılmaktadır”. Bkz: Kerkük Şairleri, kitap 3, cilt 8, sayfa 269.
62
Hikâye Mevlüt Taha Kayacı tarafından Arapçaya çevrilmiştir. Bkz: Kardeşlik Dergisi, sayı 196, yıl 29 (1989)
63
Bu hikâye Abdülmecit Lütfü tarafından Arapçaya “Yevm Muhif” adıyla çevrilerek “İttihat-ul Nisa-ul Iraki” dergisinin 27. sayısında (1953) yayımlanmıştır. Fehmi Arap Ağa’nın öteki hikâyeleri:
1-Sukut Etmiş Bir Kadın: Necime gazetesi: 7 Temmuz 1920, gazetenin bu tarihli sayına ulaşılamadı.
2-Tarih-i Cera’imde Eşsiz Bir Olay: 12 sayfalık bu kitap 1950 yılında Bağdat’ın (el-Camia) Matbaasında basılmıştır. Bkz: El-edip Ellezi Zalama Nefsehü, Yazan: Vahidettin Bahattin, Birlik Sesi dergisi, sayı 18, (1974). Üstat Ata Terzibaşı bu eserin on bir sayfadan oluşan, edebi bir dille yazılan uzunca bir hikâyeyi içeren bir kitap olduğunu ve Camia Matbaası’nda, kitapta geçen ufak bir nottan öğrenildiğine göre, 1951 yılında basıldığını ileri sürmektedir. Bkz: Avukat Ata Terzibaşı, Arap Fehmi, Kerkük Şairleri 3. Kitap, sayfa: 305, İstanbul,
64
Bkz, Yeni Irak gazetesi, A.g.e. Sayfa: 44-64.
65
Nevzat Özkan, “Türk Dünyası: Nüfuz, Sosyal Yapı, Dil, Edebiyat”. Kayseri (1997), s.264
66
Erşat Hürmüzlü, “Irak’ta Türkmen Gerçeği”. İstanbul (2006) s. 59
67
Erşat Hürmüzlü “Türkmenler ve Irak” İstanbul, (2003), s. 14
68
Nevzat Özcan “Irak Türk Edebi Dilinin Tarihî Gelişimi”, (2009), Turkish Studies, vol: 4/8, s. 89-106
69
Cevdet Kudret “Türk Edebiyatında Hikaye ve Roman”, (1977) Ankara, s.55.
70
Mehmet Hurşit Dakuklu “Basılmış Eserler Kılavuzu” (1986), s. 98
71
Şevket Rado “Ahmet Methet Efendi” (1986), Ankara, s. 8
72
Şevket Rado, a.g.e. s. 9
73
Ata Terzibaşı “Kerkük Şairleri” (2000) Kerkük, s.2-13
74
Mehmet Ömer Kazancı “Türkmen Edebiyatında İlk Öykü” Yurt Gazetesi (29 Haziran 1988), 919/19,
75
Kerküklü Mahmut Nedim “Mübarezeyi Aşk Yahut Marmara Denizinde Bir Mezar” (Yayına hazırlayan: Mehmet Ömer Kazancı) (2009), s. 19
76
Cevdet kudret, a.g.e
77
Bu yazı yayımlandıktan dört yıl sora romanın, yazarı tarafından Havadis gazetesinde tefrika edildiğini elime geçen bazı sayılarından öğrendim
78
Mehmet Ömer Kazancı “Yüz Yıl Önce Yazılan Bir Roman: Kadın Kalbi” Ankara, (2013).
79
Safvet Nezihi “Kadın Kalbi” ( Yayına hazırlayan: Mümtaz Sarıçiçek), (2009) Kayseri.
80
Anton Çehov “Kadın Kalbi” (Çevri: Elips kitap), (2004) İstanbul.
81
Ali Kemal “Küçük Hikâye” Maarif dergisi (11/Nisan/1329 Rumi) Sayı: 1
82
Mekki Lebip Kırdar “Gözlük” Maarif dergisi ( 29/ Ağustos/2329) sayı: 9
83
Kardeşlik dergisi (özel hikâye sayısı), (1989), sayı: 196, yıl: 29
84
Ata Terzibaşı “Kerkük’te Matbuat Tarihi” (2005) İstanbul, s. 80-82
85
Ata Terzibaşı, a.g.e. s. 78
86
İleri gazetesi (4 Mayıs 1945) sayı 9
87
Kerkük gazetesi (1 /8/1952) Sayı: 1292
88
Mehmet Hurşit Dakuklu, “Basılmış Kitaplar Kılavuzu” (1986) Bağdat
89
Mehmet Ömer Kazancı “Yeni Irak Gazetesi” (2011), Bağdat, s. 44-46.
90
Kazancı “Yeni Irak Gazetesi” (2011), a.g.e., s. 31
91
Erşat Hürmüzlü “Türkmenler ve Irak” a.g.e., s. 52-53
92
Mehmet Ömer Kazancı “Kardeşlik Dergisinin Arapça Bölümünde Çıkan Hikâyelerin Bibliyografyası”, (1989) Kardeşlik, (Özel hikaye sayısı), sayı 196, yıl:29, s. 50
Приобретайте полный текст книги у нашего партнера: