Çağdaş Azerbaycan Şiir Antolojisi - читать онлайн бесплатно, автор Анонимный автор, ЛитПортал
bannerbanner
Çağdaş Azerbaycan Şiir Antolojisi
Добавить В библиотеку
Оценить:

Рейтинг: 3

Поделиться
Купить и скачать

Çağdaş Azerbaycan Şiir Antolojisi

Год написания книги: 2023
Тэги:
На страницу:
2 из 3
Настройки чтения
Размер шрифта
Высота строк
Поля

İZLER

Dün karın üstünde benGördüm ayak izlerimi;O izler kayboldu nedenBugün güneş doğan gibi?Üzerinde karlı yerinİz bırakmak kolay olurKolay düşen o izlerinÖmrü, dostum, bir an olur!Zor da olsa böyle, çalış –İzin düşsün taş üstüne;Bin ateşli yaz, bin karlı kışBozamaz ki onu yine!

LEVHA

Semada devre vururken                                bulutların dizimiDiktim göklere hasretle                                yola dalan gözümü.Yıldırımlarbana gösterdi       nurlu gündüzümü.Sabaha kadarben böyle süzdüm       bahar yağmurlarını,İple inci gibi yüzdümbahar yağmurlarını,güllerin boynuna dizdim       bahar yağmurlarını.

ALI KERIM

(1931-1969)


Kısa ömür yaşayan Ali Kerim’in İlk Aşk kitabı 1958 yılında Moskova’da yayınlandı. Hayattayken Bakü’de iki kitabı daha yayımlandı: Hep Seferde (1963) ve Altın Kanat (1965). Edebiyata özgü üslubuyla tanınmış şairin Geri Ver Ana Borcunu, Çocuklar ve Yıldızlar, Sefer Sonrası, Gül ve Ekmek şiir kitapları ve iki ciltlik Seçilmiş Eserleri ölümünden sonra yayımlandı. İki Senfoni uzun şiiri 1957 yılında Moskova’da düzenlenen Öğrencilerin 6.Dünya Şöleni’nin özel ödülünü aldı.

PARÇALAR

Otuzdan çok yaşadım…Çöyçay’da,     Bakü’de,                Moskova’da,                                         Tiflis’te.Arabada, uçakta,     bazen kum üstünde,                bazen denizde.Aşk alacakaranlığında,Konferans salonunda.Sevgilimle birbirimize diyeceğimizİki söz arasında.HastalanırkenHekimin çaresinde.Bazen ölüm sözünün kutup kışındaBazen günlerimi başıboş bırakıpOnlarsız eğlendim hep.Sonra da günlerim beni bırakıpgitmenden sitem ettim hep.Yılların çoğu benimle daha,Ailemin bireyi oldu.Görüyorum bazısından                günler düşmüş,                nereye düşmüş?                Ne zaman düşmüş?Eh, onlar çoktan geçişmişBazısı toz olmuş ayaklar altında.Bazısı hangi arabadaysaöyle unuttum gitti.Bazısıbir zaman kenarındaYaşadığımız nehrin                suyunda akıp gitti.Ama öylesi de var ki,                gitmemiş.Gönlümü incitmemiş.Öyle saatlerim var ki ağaç oldu                Bir dost bağında.Her dakikası bir meyveye dönüşmüş                Yeşil dalında.Boynuna kolumu dolarım saatimin                Otururum ömrümün                bir parçasının gölgesinde:Dizerim kızıl yanaklı dakikalarıOn dört günlük ay – tabağa,                yeriz şirin şirin.Her yılı tekrarlanacak     bu dakikaların.Bazen düşer dakikalar dallarından     yere bir birSahibini görüp gelir, onlar nedir,Saatim var     Bir insan sevincinde                bir hissedir.Solmuş bir tebessümünPırıltısını geri vermişO ölmemiş. O yaşıyor.Anlarım var:Sağanak yağmur gibi yağmışDuygulu bir insan kalbine;Yeşerttiği çiçekler                ödüldür bana.Oğlanlarıma bakıyorum:Boylu postlu günlerimdir.Nurlu gecem, al sabahımdır.Şiirlerime bakıyorum:Deme ölmüş günlerimdir.Tutuşup deftere dökülmüş günlerimdir.Otuzdan çok yaşadım.     Pişman değilim.Geleceğe bakıyorum,Dur!     Bak ne diyorum.O daha ömründen değil,     Düşün akşam – sabahSen onu fethetmelisin     Son zerresine kadar.

TAŞ

Yarı çıplak       Eski insanDüşmanına bir taş attı,Kana battı.Taş düşmedi       Ama yere.Uçup gitti.Ufuklardan ufuklara.Demeyin ki taş kayboldu.Oldu kılıç,       kurşun,                  mermi.Hiç durmadı fikir gibi.Atom gibiMeridyeni kırık kırık,Arzuları zerre zerre,Okyanusu parça parçaEdip geçti…İşte o taşŞimdi yine hiç durmuyorUçar nereye?O nötron,Elektron –Dönüp       neler,       neler olur.Alev olur,       ölüm olur,                  zehir olur.Ey yüzyıllım,Hakikatin kan kardeşi,Hiç durmaz mı, de,Yarı çıplak       yarı yabaniEski insanın       attığı taş?!

HEP SEFERDE

Trenler durduğunda,Uçaklar indiğinde,Bence bitmez ki seferSeferdeysen yine de.İnsan dünyaya benzer –Seferdedir ebedî.Bence oturmuşsa daBir taşın üzerinde.Anlamlı bir kitabıKarıştırırsa eğer,Güzel bir seferdedir.Uyuklarken her akşam.Uykusu köprüyseGünle gün arasında –Seferdedir o insan…Hatta mezarlıktaysa,Hatırası dostlaraBir tepe aşmak içinKuvvet verirse eğer,O yine seferdedir.Ulaşmağa var hele…Seferdedir                      yol gider…

NERIMAN HASANZADE

(1931)


Halk Şairi, Azerbaycan Emektar Sanat Adamı. Sayısız şiirlerin, tiyatro oyunlarının, bu bağlamda Aklına Geleceğim (1966), Neden Söylemediniz (1970), Zümrüdü Anka (1073), Sen Affettin (1979), Kimin Sorusu Var (1984), Bütün Milletlere (1991), Talihin Armağanı (1993), Gelişli Gidişli Dünya (1995), Poylu Beşiğim Benim ve onlarca eser yazmıştır. Eserleri Rus, İngiliz, Fransız, Alman, Romanya, Türk, Leh, İspanyol ve eski Sovyetler Birliği cumhuriyetlerindeki tüm halkların dillerine çevrildi. 2002 yılında Uluslararası Bilimler Akademisinin (Azerbaycan Bölümü) geçici, 2004 yılında iseasli üyeliğine seçildi. Kendisine bağımsız Azerbaycan Cumhuriyetinin Şeref Madalyası verildi. Yılın Şairi (2010) ödülünü aldı.

KADINA MEKTUP

Sizin kızınızla görüşüyoruz biz,Gidiyoruz kâh yolla, kâh kenar izle.Bunu ben biliyorum, siz bilmiyorsunuz,O geliyor zaten sizin izninizle.Okul arkadaşı, yol yoldaşı var,İşi de çok olur, bazen dersi deBenim kızınızın, nasıl derlerse –Okul arkadaşı, yol yoldaşı.Ben anlıyorum, siz annesinizO yüreğe sığmaz ki bu heyecanO eve dönünce nigaransınız23Evde olunca da benim nigaran.Bir ömür yaprağı uzun, ya kısa…Aşk, sevgi, hayranlık – hangi daha eski?O sizin yalnızca kızınızsa da,O benim yegâne saadetimdir.Siz de hayransınız, ben de bir kızaKimin kapısından o girmelidir?Dünya öyle ki biri bulursa,Öteki … mutlaka kaybetmelidir.Duruluk simgesi sizin kızınızGözünden okunur kalbi, isteğiSizin bu sevdada kaybetmeyinizSizin borcunuzdur, benim kısmetim.Sizin adınıza saygı, ihtiramKadın karşısında baş eğer âlemBen de baş eğerim, vedalaşırım –Kızınız gelecek, ben gitmeliyim.

MERDİVEN

Bu dünya merdivendir.Çıkınca cana yakınİnince çok kötüdür.Görüştük basamaklarda,O çıkıyordu bu demde,Ben iniyordum habersiz.Onu arzularınaÇıkarırdı merdiven,Beni hatıralara indirdi.Bu zaman,Birimiz – gün doğana,Birimiz – gün batana…Çıkamazdım bir daha,Ne o güç, ne o takat.O da inemezdi hiç.Haklı – haksız, vermiştiHükmünü zaten doğa.Gerek ya inmeyeydiBu görüş hiç araya.Ya o önce geleydi,Ya ben sonra dünyaya.

NE TUHAF?!

Öyle durursun, öyle bakarsın,Sanki karşındaki kuru bir taşım.İpek saçını bir zaman okşayan.Sanki hiç hiç ben olmamışım.Seni dostlarımla, tanışlarımla,Ben tanıştırırdım o zaman bir birŞimdi başkaları o ihtiramla,Diyorlar tanış ol…Ne tuhaf?!Rüyada görürdün bir zaman her dem,Yolumu beklerdin yollardan uzak.Ben senin rüyandan çıkagelmişim,Bu da bir rüyadır, gel tanışalım.Koluna girerdim… bu hatırındadır,Giderdik… yolumuz, arzumuz ortak.Kolum kollarının hep yanındadır,Dokunsa biz şimdi özür dileriz.Nerde olduysam sabah, ya akşam,Aradın sen beni, gördün sen beni.Şimdi gözlerinin tam önündeyim,Nerede durayım ki,Göresin beni?

BEN DE YAĞMALIYIM

Zordur benimle beraber yaşamak,Bazen gözlerimde değişir âlem.Benimle bir ömür arkadaş olmak.Bir azcık daha zor,Ben anlıyorum.Ne duman çekilir, başımdan ne çen24,Tufanlı boranlı dağım ben, neyim?!Ne bileyim,Dünyada ben de kendimdenBelki de ilk şikâyetçiyim.Bende bir “ben” de var…Benden habersiz,Ne duyar, ne sayar beni.Yer var ki o beni hep rezil eyler,Yer de var hep üne yetir beni.Bir gamı bir yürek valla zor taşır,Yüz yürek gamı var bu bir sinemde.Ben yerden göklere baksam da eğer,Gök yüreğimdedir…Yer yüreğimde.Bir insan olsaydım neydi derdim,Yaşardım her mevsim bir libas giyip,Evimde çay içip,Yemek de yiyipBir insan gamını çekebilirdim.Sinemde halkların bedbaht taliyi25,Bazen de aldanmış kadın gileyi26Bazen de toprağın batan çeşmesi,Bazen de yüzsüzün yüze düşmesi,Gönlümün yayını çekip kırdılar,Senden dikkatimi çekindirdiler.Öyle ki tutuldum, bekle bir kadar,Biraz şefkatli ol, sen ana gibiYağmur yağan gibi açılır gökler,Ben de yağmalıyım…Yağana kadar.

MEHMET ARAZ

(1933-2004)


Halk Şairi, Azerbaycan edebiyatının ünlü temsilcisi, Emektar Kültür Adamı. Sevgi Nağmesi, Araz Akar, Ben Seni Bulurum, Annemden Yadigâr Nağmeler, Ömür Kervanı, Okura Mektup, Kayalara Yazılan Ses, Yol Ayrımında Sohbet vs. gibi yirmiden fazla kitabın şairidir. Eserleri dünyanın değişik halklarının dillerine çevrilerek yayınlanmıştır. Hacı ZeynalabdinTağıyev Ulusal Ödülü’nün sahibidir. Kendisine Azerbaycan SSC Yüksek Sovyeti Onur Belgeleri ve bağımsız Azerbaycan Cumhuriyetinin İstiklal Madalyası verilmiştir. 1957 yılında Azerbaycan Yazarlar Birliği üyeliğine seçilmiştir.

SEVGİ SINIRI

Boynumdan yukarı yüceliğim yok,Gözüm ufka dek görmeye kadir,Dağın o yüzünden umacağım yok,Dağın bu yüzünde pınar benimdir.Seven hem kaygılı, hem de kaygısız,Sevin – seninkidir bu koca âlem.Kalbine bulanık fikirler sızar:“Seninle olsam da, senin değilim”.“Hep aynı yerde durur vaatlerim,Zaten hep aynı, hep aynı adamım…Kırıp sınırları, kırıp setleriAşkını dünyaya tanıtmıyorum…”Bulalım aşkımızı tartan tartıyı,Belki kalbimizde güveni tartalım?Senin bin kuşkunu koysak bir göze,Benim bir güvenim ağır gelecek.Yürek de tuhaf hilkattir diyen,Bazen bu isteği kendine yüktür.Dün sevdiğini bugün sevmeyenSevginin özünden şartı büyüktür.Demem ki emretsen, gözümü kaparGöğün yakasını kapattırırım.Demem ki bir gece kesilse uykunSabahın yolunu kapattırırım.Yok, Şirin şartların,Yok buna şüphem!Ben ne hükümdarım, ne kulum sana,Yok Ferhat külüngü hükmünde rütbemDeniz kucağında ev kuram sana.Şimdi moda değil Mecnun gözyaşı,Leyla talebine ne tedbir kılsak?Borcunu veririz Nofel kardeşin,Leyla ne ister? – mücevher – bir tabak!Dilenci aşkları sınırlar aşar;Sen benim aşkımın hudut direği.Senden o tarafa sonsuzluk yaşar,Senden o tarafa yer de görünmez.

UNUT BENİ

Dilim dinmez27, kirpiklerim ses eyler,Nasıl hoşsa – yüreğimi kes öyle…Kalan ömre yarım yürek bes28 eyler,Unut beni, aldat beni, at beni.İnişi kar, yokuşu kar bu yolun,Yad nefesten buz kayası su oldu…Yalan yolu beş adımlık suyolu,Aldat beni, unut beni, at beni.Sen ömrünün ateşinde yananda,Gölgenden de gereksizdim yanında.Kıymetli bir kayıp tut aklında,Unut beni, aldat beni, at beni.Gözden göze köprü kurmak zor iştir,Bakışların yönünü çok değişti.Yeni adım zaten yeni dövüştü,Aldat beni, unut beni, at beni.Bu sevdaya ne ulaştık, ne yüzdük?!Dalgasında ne kaybolduk, ne yüzdük.İşte seni düzde koydu bu düzlük…Unut beni, aldat beni, at beni.

BENDEN GEÇTİ, KARDEŞİME DEĞDİ

Ey taşlaşan, topraklaşan,Ulu dedem!Bugünümden dünüme uzaklaşanUlu dedem!Rüzgârlaşan, dumanlaşan ruhumla senAyağa kalk, seninleyim!Ses gitmeyen,el yetmeyenEski tarih deresindenSes benin sesime son: –Sese gelen, sendenGeçenNeydi böyle? –Senden geçip kardeşine değdi böyle?Bununla mı, de kaç defaBaba – oğul, kardeş hissi ikilendi,Bir şehrinBeş kardeşin hanlığına parçalandı?O zaman mı bitti bizimdilimizin“senin”, “benim” gabarı29 da?..O zamandan bitti bizimdilimizin“nerelisin” damarı da?..Seninleyim, ulu atam!Bu meseli kimdir yazan?Hangi soysuz baba şimdiAtaların imzasınıÇekip, ona mühür basan?!Adınızı destanlardan alırımRuhunuzu kıyma kıyma koparırım.Kara Çoban,Ey Han Ayvaz,Kiziroğlu Mustafa Bey,Eğer ki sizBu konuya imza koydunuz!Sonra, sonra hanginizseHalka gelen bir kazadanHep başını yana eğdi.Settar Hanın ocağınafena değdi.Benden geçti!..Benden geçti!..Sevince bak, gayrete bak!Bunu yazan hilkate bak!Benden geçti!..Kulağımdan gitmez bu ses,Darbeleri kardeşine,Sırdaşına geçiren kesŞimdi sanki bak bu geceKulağımın tam debindeHep ben dedi bir ülkedene kadar han,Onların hep “ben” dediği yerdeSen olmadın, Azerbaycan!Seni senden alıp böyleYüz yıllarla uyuttular.Seni senden eylediler,Seni senden öğüttüler.Havan oldun hep tuzunla,kendi taşınla.Üvey oldunöz, yakın ikiz kardeşinle –Benden geçti diyenlerin gayretinden,Namusunu yiyenlerin gayretinden!Benden geçti…Benden geçti!Ey taşlaşan, topraklaşan,ulu atam!Bugünümden, dünümden uzaklaşanulu atam!Ayağa kalk!Defnettiğin meseleninmezar taşınaBir teessüf hatırası yazıp, yont:Senden geçen bana değdi,Benden geçen sana değdi.Senden, benden geçen darbeVatan, Vatan, sana değdi.

CABIR NEVRUZ

(1933-2002)


Halk Şairi, Azerbaycan Sanat Adamı. Bizim Yüzyıl, Sıradan Gerçekler, Talihin Armağanı, Ne Kadar ki Hayattayım, Kendini Koru, Halkım ve benzeri çok sayıda şiir kitabı yayımlandı. Eserleri İngiliz, Fars, Türk, Polonya, İspanyol, Fransız, Alman ve eski Sovyet cumhuriyetlerinin tüm halklarının dillerine çevrildi. Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu sekreterliği yaptı. Bazı onursal unvanlar, Azerbaycan devlet ödülleri, nişan ve madalyalar aldı.

SAĞLIĞINDA DEĞER VERİN İNSANLARA…

Bir arzum var, ey insanlar,bak, diyeyimSağlığında değer verin insanlara,İyilere sağlığında iyi deyin,Sağlığında kötüleri kötüleyin.Yalnız, yalnız sağ olanda,Herkes gerçek değerini bilir onda;Bu sözlerim yalan olsatöhmet edin.Size rica ediyorum milyon kere,Şairlere sağlığında hürmet edin,Sağlığında heykel dikin ölmezlere…Geleceğe çok da umut bağlamayın,Sözünüzü sonralara saklamayın.Nefret ettim sonralardan,Zamansız öten zurnalardan,Boşboğazdan, avareden.Sağlığında sevindirin temizleri,Siz hayatta bu amaçla adımlayın.Sağlığında ifşa edin, habisleri,Satılıklara sağlığında satılık deyin,Tilki deyin, tilkilere,aslan deyin aslanlara;Sağlığında değer verin insanlara…Herkes bilsin hep yerininasıl sağdır,Bu, kötülerin hayatını kısaltmaktır,İyilerin hayatını uzatmaktır…Bu nedendir öldüğünde, kalbimizdeİnsanlara sevgi, saygı aşıp taşar.Öldüğünde iyiler de iyi olur,Kötüler de iyi olur…Çirkinler de temiz olur öldüğünde…Yabancılar bile aziz olur öldüğünde…Hatıralar anlatırız,başsağlığı belletiriz,Hepsine hep iyi deyip,öbür dünyaya yollarız.Bu geç kalmış yorum, dua kime gerek?Bundan mezar büyüyecek,ya ölen mi dirilecek?Hiç beğenmembu eskimiş geleneği,hiç beğenmem…Bu mabet aşklarını,saygıları hiç beğenmem.İstemem ki bu zamansız şöhreti ben,Bir an ömrü milyon altın ömür gele,değişemem…Diri için iğne kadar hürmeti benÖlü için bin heykele değişemem…Ben doğruyu söylemesem, beni bağışlayın,Yüz tutarım çocuklara,yaşlılara, gençlere,Sağlığında değer verin insanlara,İyilere daha sağken iyi deyin,Sağlığında kötüleri kötüleyin…

NESİMİ

Nesimi talihi gerektir banaAdımı onurla taşımak için.Nesimi talihi gerektir bana,Hayatta dürüstçe yaşamak için.Özümü, sözümü büyük sanmaya,Aslımla, neslimle gururlanmaya,En ağır saatte, en zor gününde,Gerçek yaşlılıkla yürümek için.Şairler yanında, erler içinde,Yüce başla yürümek için.Nesimi talihi gerektir bana,Tebriz’in kapalı yolları gibi,Nesimi talihi gerektir bana,Babek’in kesilmiş kolları gibi,Kepez’im, Şahdağ’ım, Goşgar’ım gibi,Bu kudretli ölüm, bu şans, bu yazı,Bu sevinç, bu gam daha gerektir bana.Nesimi talihi, Nesimi yası,Kendi öz dilim kadar yakındır bana.Hiç zaman basılmaz bir ordumdur o.Yüzyıllar göğsüne kanla yazılmış,İlkin kimliğimdir, hüviyetimdir o.Güçle boğazıma direnenleri,Şöhret için el açıp dilenenleri,Vatanda vatansız yaşayanları,Hep bensiz, sensiz yaşayanları,Ölü cesetleri, ölü canları,İnsan kıyafetli solucanlarıNiye geldiğini, niye doğduğunu,Unuta unuta yaşayanları,Öyle tıka basa ömrü uzunu,Öyle yuta yuta yaşayanları,Didik didik parçalayıp öldürmek için,Nesimi talihi gerektir bana.Âlemi onlara güldürmek için,Nesimi talihi gerektir bana,O ölüm halkımın yüceliğidir,O ölüm halkımın bacarığıdır30.En yüce, en yüksek zirvemdir benim,Korkak insanlara darbemdir benim.Milli gururumdur, muhabbetimdir31,Bu ulu dert saadetimdir.Nesimi talihi gerektir bana,Şiirimin, sözümün kudreti için.Nesimi talihi gerektir bana,Şairle doğruluk birliği için,Şairle mertliğin vahdeti için.

SÖZ SATARIM ALAN YOK…

Çok değerler talan olup, yıkılmış,Söker, yer kim ne kadar başarır…Şairlerin şöhretleri yıkılır,İşgüzarların kâbusları yücelir…Deha sözü şimdi olmuş gülmeli,Tüccar sözü esir etmiş çoğunu…Neye gerek Nizami’nin heykeli,Ama boldur satmak için çugunu32Baş eğerim bir temiz kes bulunsa,Şimdi bizi kirli yüzler tanıtır.Kim bu halkı daha fazla çapulsa,O kitlenin şerefidir, şanıdır…Bodrumlardır adilerin siperi,Her ne dersen orda çoktur pis yamukAtom bile kırabilmez onları,Basılmazdır satılıklar ordusu.Böyleleri vatan, millet tanımaz…Onun bir tek para sözü var dilinde,Göğsümüz, nefesimiz, canımız,Patates, ekmek, et satanın dilinde…Çok kişiler33 dişi olup korkudan,Çok dişiler kişi gibi çarpışır…Kardeş vurur kardeşini arkadan,Dönüp olur Ermeninin kardeşiYüzden herkes millet derdi çekendi,De ne için kanı aktı milletin?..Gitti, battı, talan oldu, tükendi,Bir adı var, kendisi yok milletin…Midesi için çalışanlar az değil,Vatan gerek yerleşmeye gödende…Sözde vatan yeşertenler az değil,O çiçeklene gerek kanda, bedende…Hani yiğit Köroğlu’muz, nerededir,Ne zamandır duyulmuyor narası…Gelsin, görsün namus satıp, ar satıp,Toprak satar onun nankör nevesi34…Haber verin, Vagif’e, Vidadi’ye,Onlar gibi dost haline yanan yok…Allah, ne çok imrenirim Hadi’ye,Söz satarım, şimdi onu alan yok…Meydanlarda bağırırken biz narız,Cephelerde gitti, battı sesimiz…Çok da dedik Karabağ’ı vermeyiz,Yarım olmuş daha memleketimiz…Bu yarı da yarılara bölündü,Yarı candır yarıların özü de…Allah, bana daha yarım görünür,Azerbaycan kelimesi, sözü de…

FIKRET KOCA

(1935)


Halk Şairi, Azerbaycan Yazarlar Birliği Birinci Sekreteri, Sanat Adamı. Martı (1963), Denizde Ay Yıkanırken (1967), Günlerden Bir Gün (1972), Ömürden Sayfalar (1984), Talihin Acı Talihi (1990) gibi onlarca kitap yazdı. M.Lermontov, T.Şevçenko, Mejelaytis, İ.Volker, İ.Taufer’in eserleri dilimize çevirdi. Moskova’da yayımlanan Tekerlekler Geri Döner ve Ressam Düşünüyor eserlerine göre Sovyet, bağımsızlık yılları eserlerine göre Humay ödülünü ve Şöhret madalyasını aldı.

RÜYAMDA HACCA GİTTİYDİM

Rüyamda hacca gittiydim,Son arzuma yettiydim.Ellerimde taşlar vardı,Şeytana taş attıydım.O an çevreme bakındım.Taş atmaktan vazgeçtim.Şirin rüyamdan uyandım,Kendi kendime düşündüm.Ne fark eder, uyku – gerçek,Ben şeytana taş atarım.Nerden bileyim attığım taşGidip kime değecek.Belki de bir dostuma,Yakınıma değecek.Belki öylece dönecekBelki kendime değecek,Şeytana milyonlarcaBuradan taş atan gelmiş.Bazı hacılar burayaİçinde şeytan gelmiş.Kullandığı insanlarıKuduz gibi dalayan,Kimsesizler var yoğunuÇalan, çırpan, yağmalayan,Kendinden büyüklerinAyağını öpen,Hacı olmaya gelmiş.Şeytana taş atacak,Nereye kaçsan o taşınGelip sana ulaşacak.Bu kadar hacı varsa,Her hacı komşusundaEkmeğe muhtaç varsa,Bu hiç doymayan açlarınSende ilacı varsa,Şeytana taş atmayaHacca niye gidiyorsun?Burada şeytana taş at!Bir bedbahtı sen yaşat!Senin terör tuzağındaKaç insan ölürse,Günahsız insanlarınKanları dökülürse,Buna sevinmeneŞeytan bakıp gülerse,Taşı kime atarsın?!Arap baharı deyipBirbirini vuranlar,Genci, ihtiyarıÖldürenler yakanlarSonra hacca gidecek.Şeytanı taşlayacak,Orda merhametli olup,Biraz yavaş atacak.Şeytan orda değil ki,Şeytan bizde, sizdedir,Şeytan içimizdedir.Sinirlenip coşunca,Öfken kabarıp taşınca,Hayal et ki hacdasın,Kinini de taşla sen.Ziyafetler verinceDolup taşan sofranıAçlar genden görünce,Hayal et ki hacdasın,O gününü sen taşla!Egon aşıp coşunca,Hayal et ki hacdasın,Kendini de taşla sen!Dinin, dilin fark etmez!Yaşa bir insan gibi!Bir dünyadır rengârenk,İnsanlar çeşit çeşit,Gerçek insansa tek!Öylesi var yanındaZavallı şeytan melek.Bir zaman gitsem eğer,Korkarım taş atmaya,Artık kime değerse.

RENKSİZ İNSANLAR

İnsanların rengi atmış.Yüzünün,Sözünün,Rengi atmış,Sanki herkesinKonuşacak konusu yok.Suratı yok.Sanki berrak cam gibi.Arkası yüzü bilinmez.İçinde anlamı olmayıncaİnsan zaten hiç görünmez.Bu insanlara ne olmuş böyle,Çoğunun rengi atmış.Nasıl bir hayretAğızlarını açık bırakmış,Rengi dökülmüş akmış,dumanlanıp uçmuş.Boşlukta kulağım duvar oldu,Unutuldu kendi adım.Bir insan yüzü bulsaydım,Gözünde kendime bakardım.

MUSA YAKUP

(1937)


Şair, gazeteci. Azerbaycan edebiyatının ünlü temsilcisi. Yapraklar Okur (1966), Bu Aşk Yaşatır Beni (1970), Benim Evrenim (1973), Yüzü Beri Bakan Dağlar (1977), Ne İyi ki Sen Varsın (1979), Bir Tel Üste (1983), İki kalbin Işığı (1985), Benim Sevgi Kaderim (1988), Yüreğimde Yerin Kaldı (1992), Nane Yaprağı (1996), Sonbahardan İlkbahara Yol Var mı? (1999), Ruhumla Sohbet (2000), Bu Dünyanın Kara Taşı Yeşermez (2007), Devrin Değirmeni (2012) gibi onlarca kitabın yazarıdır. 1970 yılından bu yana Azerbaycan Yazarlar Birliği üyesidir. M.F.Ahundov adına Edebiyat Ödülünü almıştır.

GÜNEBAKAN 35 TARLASININ SON ŞARKISI

Yüklenmiş, dolmuşuz,Tabak tabak olmuşuz;Sana bakamıyoruzGüneş, bizi bağışla!Yıldızlanmış, aylanmış,Tan yerine boylanmışSevgimizi beklemek,Gökte seni izlemekKudretimiz yok daha;Sarmıyoruz akşama,Açmıyoruz sabaha,Güneş, bizi bağışla!Hangi yöne bilmeyiz,Valla dönük değiliz,Sana dönemiyoruz,Güneş, bizi bağışla!Biz güneşe tapanlarTapmaktan düşmüşüz,Tellerini emerdikO mestlikten düşmüşüz;Güneş, bizi bağışla!Anam, bizi bağışla!Hasret bizi boğunca,Birinin son bakışıKalmış gün doğunca–Uykulu gözümüzüAçamadık kiBirimiz gün batandanDönemedik ki,Kalmışız o batışta –O perişan bakışlaGüneş, bizi bağışla!Arılar kanat salarGötürür kuşlar bizi.Yemimizi koruyanBekçimiz taşlar bizi.Durup kucak kucağa,Eğilmişiz toprağa.Sallandıkça göklerinSarı yelken gemisi,Yere inip dayandıYerebakan tarlası

OLACAĞA VARACAK

Bırak da şimdiden taş yastığa baş koydumHangi taşa yazılacak taş adımBen ki daha gür ömrümü yaşadımBundan sonra olacağa varacakGelmez daha bir meclisten soluğumTırpanhoyrat, başak kesmez orağımKendiliğinden gürler durur kulağımBundan sonra olacağa varacakTarlalarım, harmanlarım savrulmuşTende canım, sacda dinip kavrulmuşHazal altında çiçeklerim kıvrılmışBundan sonra olacağa varacakİncilerim düşmüş derya küncüne36Dalgıç gerek güvene hep gücüneAlıp onu çıkara el içineBundan sonra olacağa varacakBigâneler iklimini görmüşümKötülerin fısıltısın duymuşumBen kendime başka yuva örmüşümBundan sonra olacağa varacakBen derdimi fısıldadım dağlaraDağlar alıp payladı oymaklaraDevran verdi hakkımı nahaklaraBundan sonra olacağa varacakBir gölüm var, ta dağların ardındaBen de bir kristal göl hâlindeSabrım taşar tufanında, karındaBundan sonra olacağa varacakNe olacak?… Toprağa bel bağlarım,Yüzüm tutup bir buluta ağlarımŞimşeklerin ışığını saklarımBundan sonra olacağa varacakDoğanın rengi aktı gözümeKalemimle fırçaladığım sözümeİnanmaya başlamışım özüme37

Конец ознакомительного фрагмента.

Текст предоставлен ООО «Литрес».

Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

1

Meltem

2

Burada mevsim

3

Uzaktan.

4

Girdap

5

Yakınmalar

6

Gayretler.

7

Yegâne, biricik

8

Dizginledim.

9

Yalanlasa da

10

Rüzgâr

11

Burada hoş

12

Memnun değilim.

13

Sitem ederim

14

Kendimden

15

Razı değilim.

16

Burada avukat

17

Dilsiz

18

Ayaklar altında kalmak, çiğnenmek.

19

Gibi

20

Dilsiz

21

Toprak ev, dam.


22

Kızıl at

23

Merak etmek, endişelenmek

24

Sis

25

Talihi

26

Sitemi

27

Bir şey söylemez

28

На страницу:
2 из 3

Другие электронные книги автора Анонимный автор

Другие аудиокниги автора Анонимный автор