

Rus Şiirinde Gölgeler XX. YÜZYIL RUS ŞİİRİNDEN SEÇMELER
Önsöz
Asırları aşarak XI. yüzyıldan bize nasihat olarak gelen ‘Erdem başı dil’ sözü yaşadığımız çağda yeni bir anlam kazanıyor. Bilişsel bilimlerin bize araladığı kapıdan bakarak, dilin bizi diğer canlılardan ayırt eden başlıca özellik olduğu anlaşılmaktadır. Diğer biyolojik türlerde dil geni arayışları devam etse de, düşünme, duygularımızı belirtme, nesneleri ve eylemleri isimlendirme için kullanılan ‘dil’ denen bu müthiş dizgenin, hâlen tek bize verilmiş olduğu kabul edilmektedir. Çağımızın getirdiği teknolojik metaforları kullanırsak, dil; tıpkı bilgisayara yeni yüklenen işletim sistemi gibi, doğuştan bize yüklenir. İşletim sisteminin bilgisayar donanım kaynaklarını yönettiği gibi dil, bizi…yönetiyor, yönlendiriyor, yön veriyor, yol gösteriyor bize. İnsanda erdem varsa, dil sayesinde vardır. Onun için erdemin başı dildir.
Erdeme ulaşan yol dilden geçer. Demek ki, bize dilin ne olduğu, nasıl çalıştığı, bizi nasıl ve neden etkileyebildiği, güldürdüğü gibi ağlatabildiği, kızdırdığı gibi sevindirebildiği, nasıl bizi ‘Biz’ yaptığını anlamaya çalışmak düşer. Kolay değildir bu. Dünyaya geldiğimiz andan itibaren dili keşfetmeye başlıyoruz. Sesler, heceler, sözcükler, sözler, cümleler…Ve dil sırlarını açmaya başlıyor… Nasıl oluyor da, çocuk hiç bir gramer kitabını kullanmadan dili çözüyor?! Çocuk adeta dili dinleyen ve farkedendir çünkü. Dilin oyunlarını kabul eden ve dil ile oynayan, dile kalıp kelepçeleri takmayan, dili zaman ve mekanla sınırlandırmadan özgür bırakandır çünkü. Nasıl oluyor da yetişkin nice gramer kitabını okuyup dili hâlâ anlamıyor?! Dilden uzaklaşan, dili önemsemeyendir çünkü. Günlük koşuşturmada dile ‘araç’ işlevi yükleyen, dilin sesini, kokusunu, dokunuşunu unutan, dilin rengarenk dünyasından ayrılandır çünkü. Çocukluğumuza geri dönemiyoruz ama dilin o büyülü, gizemli diyarına açılan kapı daima açık. Bu kapının adı ‘Şiir’.
Şiirde dil alışılagelmiş gerçekliği sorguluyor, soru işareti bırakıyor, şüphe uyandırıyor, duygulandırıyor, düşündürüyor. Bilimden farkı yoktur şiirin. Bilim adamından farklı değildir şair. Bize düşen ise, şiir okurken dünyamızı, kendimizi yeniden tanımaya, Erdeme ulaşmaya çalışmaktır.
Rus şiiri… Tıpkı diğer dillerde varolan şiirler gibi kâşiflerini bekleyen sonsuz gizemli diyar. Bunu keşfetmek çeviri ve çevirmen ile mümkündür. Keşif yolu da zordur. Karşımıza yeni imgeler, renkler, sesler, kokular, kafiyeler çıkacak. Bunlar da bizi rutini sorgulamaya, sınırları zorlamaya davet ediyor. Dikkatli okursak, şiirlerde gölgeleri görürüz: gündelik hayatın, şiirin ve şairin, denizin, geçmişin, dünya kültürünün, dilin kendisinin gölgeleridir bu. Bu gölgeler gerçek mi? Gerçeklik nedir ki? Görebildiklerimiz, dokunabildiklerimiz mi gerçek, yoksa… hayalimize, rüyamıza girenler mi? Çiçek mi, koku mu? Deniz mi, rengi mi? Yağmur mu, sesi mi? Bal mı, tadı mı? İkisi. Çünkü dilde var.
Rus şiiri dünyasının keşfi yolunda rehber görevini üstlenen Gazi Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı öğrencilerine Burak Cemil YILMAZ’a, Sema AKSOY’a, Damla ÖZTÜRK’e, Derya ÖZKAN’a, Elif Kadriye DUMAN’a, Erdem GÜLER’e, Buse Gül ALTUN’a ve Gazi Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları öğrencisi Anastasiya KRAYNÜÇENKO’ya, katkılarından dolayı Rusça Konuşan Gençler Derneği Başkanı Jenya ŞARLAK’a ayrı ayrı teşekkür ederim. Güzel şiirler daima yanınızda olsun. Nice etkileyici çeviriler zihninizi açsın. Dilin büyülü dünyası sizi hiç bırakmasın. Çünkü dildir erdemin başı.
Olena KozanGazi ÜniversitesRus Dili ve Edebiyatı Bölümü Okt.Rus Şiir Sanatında Şiirin ve Şairin Gölgeleri-I
Şiir ruhumuzun derinliklerindeki kelimelerle ifade bulan yankıdır. Bundan dolayı şairler şiire sessel ve müziksel bir anlam yüklemiş, ilham anını tasvir edilen pek çok şiirde şiirin hem söz hem de müzik olduğu ifadelerine yer verilmiştir. Şiir bir yoldur, maddeden manaya, sığdan derine, kabuktan öze, dıştan içe… Çevirmen insandan evrene, evrenin içindeki insandan, insanın içindeki evrene bu derin manayı ve güçlü imgeyi vermeye çalışmıştır. Şiirlerde ilham anı karanlık bir gecede bir yıldızın ışıması, denizin soluk alması, çiçeklerin büyümesi gibi kainata dair güzelliklerle ifade edilir, ayrıca bu anın heybeti kimi şairler tarafından fışkıran sulara ve kıvılcımlara benzetilir. Bezense şairler tarafından çöplerin arasından yabani otlar gibi şiirlerin doğduğu ifade edilirken bu şiirin çirkinde bile mevcut olan güzellikleri göstermek gayesini ortaya koyar. Şairlerin beklediği ilham perisi elinde kavalıyla örtülerinden sıyrılıp geldiğinde ruhun derinliklerinden köprüler kurulur ve o his seslere bürünür. Bu yüzden şiirde seslenmeler, fısıltılar, nidalar, çığlıklar, ıslıklar gibi sessel ifadelere yer verilir. Çevirmen şiirin melodisini de aktarmak gayretindedir. Bu coşkulu anın, ilham anının betimlemelerinde şairin hislerine ve ürettiği imgelere de sadık kalmak için çaba göstermiştir
Sema AksoyMarina Tsvetayeva
Поэт
Поэт – издалека заводит речь.Поэта – далеко заводит речь.Планетами, приметами… окольныхПритч рытвинами… Между да и нетОн – даже размахнувшись с колокольни -Крюк выморочит… Ибо путь комет -Поэтов путь. Развеянные звеньяПричинности – вот связь его! Кверх лбом -Отчаетесь! Поэтовы затменьяНе предугаданы календарем.Он тот, кто смешивает карты,Обманывает вес и счет,Он тот, кто спрашивает с парты,Кто Канта наголову бьет,Кто в каменном гробу Бастилий -Как дерево в своей красе.Тот, чьи следы – всегда простыли,Тот поезд, на который всеОпаздывают…Опаздывают… – ибо путь комет -Поэтов путь: жжя, а не согревая,Рвя, а не взращивая – взрыв и взлом -Твоя стезя, гривастая кривая,Не предугадана календарем!1923Şair
Şair uzaktan başlarŞair uzağa götürür.Gezegenler, göstergeler.... İmalarınKarmaşıklığı, evet ve hayır arasında.Çan kulesinden bile atlarken halkayı çizerÇünkü onunki kuyruklu yıldızın yoludurŞairlerin yolu. Sebep sonuç ilişkisinin kopuşu,İşte onun bağlantısı anlam ötesi,Anlamazsınız! Şairin ilhamıTakvimin ötesi.O’dur, tüm anlamları, karıştıranMatematik, fizik alt üst eden,O çocuk gibidir, çocuk sorularını sorar,O Kant’ın felsefesini çökerten…O, Bastil’in duvarlarının içindeGüzelliği solmayan ağaç gibi,İzleri kaybolmuş biri,Herkesin geciktiği tren…GecikiyorlarGecikiyorlar.. Çünkü kuyruklu yıldızın yoluŞairlerin yolu: ateşe vererek, ısıtmadanYırtarak bir araya getirmeden, patlama ve çökertme,Senin yörüngen tuzaklarla doluÖnceden sezilmemiş takvimlerle!Мои стихи
Моим стихам, написанным так рано,Что и не знала я, что я – поэт,Сорвавшимся, как брызги из фонтана,Как искры из ракет,Ворвавшимся, как маленькие черти,В святилище, где сон и фимиам,Моим стихам о юности и смерти– Нечитанным стихам! –Разбросанным в пыли по магазинам(Где их никто не брал и не берет!),Моим стихам, как драгоценным винам,Настанет свой черед.1913Benim Şiirlerim
Benim şiirlerim öylesine erken yazıldı kiBilmiyordum ben bir şair olduğumu.Fışkıran sular gibi bir fıskiyedenÇıkan kıvılcımlar gibi bir fişekten.Derinlere gömülerek küçük şeytanlar gibiUyku ve günlük olan bir mabette,Benim şiirlerim gençlik ve ölümle ilgiliOkunmayan şiirlerim benim.Dağınık ve toz içinde dükkanlarda(Onları kimsenin almadığı ve almayacağı).Benim şiirlerim pek kıymetli bir şarap gibiKendi sırasını bekliyor.Стих растут как звезды и как розы…
Стихи растут, как звезды и как розы,Как красота – ненужная в семье.А на венцы и на апофеозы —Один ответ: «Откуда мне сие?»Мы спим – и вот, сквозь каменные плиты,Небесный гость в четыре лепестка.О мир, пойми! Певцом – во сне – открытыЗакон звезды и формула цветка.1918Şiirler yıldızlar ve güller gibi büyüyor…
Şiirler yıldızlar ve güller gibi büyüyorAilede gerekmeyen bir güzellik gibi.Taca ve o muazzam ululamaya ise,Bir tek cevap “Bu bana nereden geliyor?”Uyuyoruz ve işte içinden taş levhanınGöklerden bir misafir dört yaprak içinde.Ah dünya, anla! Şaire uykusunda bildiriliyorYasaları yıldızların ve formülü çiçeğin.Maksimilian Voloşın
Поэту
Горн свой раздуй на горе, в пустынном месте над моремЧеловеческих множеств, чтоб голос стихии широкоДушу крылил и качал, междометья людей заглушая.Остерегайся друзей, ученичества шума и славы.Ученики развинтят и вывихнут мысли и строфы.Только противник в борьбе может быть истинным другом.Слава тебя прикуёт к глыбам твоих же творений.Солнце мёртвых, – живым она намогильный камень.Будь один против всех: молчаливый, тихий и твёрдый.Воля утёса ломает развёрнутый натиск прибоя.Власть затаённой мечты покрывает смятение множеств!Если тебя невзначай современники встретят успехом, —Знай, что из них никто твоей не осмыслил правды:Правду оплатят тебе клеветой, ругательством, камнем.В дни, когда Справедливость ослепшая меч обнажает,В дни, когда спазмы любви выворачивают народы,В дни, когда пулемёт вещает о сущности братства —Верь в человека. Толпы не уважай и не бойся.В каждом разбойнике чти распятого в безднах Бога.1923-1925Şair’e
Denizin sesi ruhunu okşatsın diyeÜnlemlerini insanların susturup,Ruhunu kanatlandırsın diye,Kalabalıkların diyarını aşıp,Denize bakan uzak bir dağdaAteşini yak…Sakın dostlardan, övenlerin gürültüsünden ve şöhretten.Övgü alır düşüncelerinden kafiyeler,Unutma, sadece düşman hakiki bir dost olabilirMücadelede.Şaheserlerinin esaretine düşürür şöhret,Ölülerin şanı yaşayanlara mezar taşıdır, elbet.Dur herkesin karşısında,Suskun, durgun, sağlam.Kayanın duruşu aşar gücünü dalgaların.Hayalin gücü yener karasızlığını kalabalığın.Başarını takdir ederse çağdaşların, bil kiHakikatinin anlamını idrak edemedi hiç biri,Senin hakikatinin iftirayla sövgülerle taşlarla öderler bedelini.Gözleri kör adaletin kılıcını çıkardığı o vakitte,Bir sevinin sancılarının halkı etkilediği o vakitte,Makineli tüfeğin kardeşliğin özünü törenlerle ilan ettiği o vakitte,İnsanlığa İnan. Kalabalıklara saygı duyma ve korkma.Haydutlara bakarak derin saygı duy,Dipsiz uçurumlarda çarmıha gerilen Tanrı’ya.Anna Ahmatova
Мне ни к чему одические рати…
Мне ни к чему одические ратиИ прелесть элегических затей.По мне, в стихах все быть должно некстати,Не так, как у людей.Когда б вы знали, из какого сораРастут стихи, не ведая стыда,Как желтый одуванчик у забора,Как лопухи и лебеда.Сердитый окрик, дегтя запах свежий,Таинственная плесень на стене…И стих уже звучит, задорен, нежен,На радость вам и мне.1940Gerek yok övgülere…
Gerek yok övgülereRomantik düşlerin büyüsüne.Bana göre herşey altüst olmalı şiirde‘Hayatta olmaz bu’ dedirtmeli.Ah bilseniz, şiirin utanmadanDoğduğu kırıntıları,Duvarın dibindeki karahindiba gibi,Yabani bitkiler gibi.Öfkeli haykırış, taze katran kokusuDuvardaki esrarengiz küf…Ve şiir neşeli, zarif, dile geldi,Beni ve sizi sevindirdi.Муза
Когда я ночью жду ее прихода,Жизнь, кажется, висит на волоске.Что почести, что юность, что свободаПред милой гостьей с дудочкой в руке.И вот вошла. Откинув покрывало,Внимательно взглянула на меня.Ей говорю: “Ты ль Данту диктовалаСтраницы Ада?” Отвечает: “ Я!”.1924İlham Perisi
Gece onun gelişini beklediğim vakitÖlümle yaşam arasında kalırım.Saygı ifadesi nedir, gençlik nedir, nedir özgürlük?Elinde kavalıyla sevgili misafirimin yanında,İşte geldi sıyrılarak örtüsündenDikkatlice baktı bana.Ona: “Sen miydin yazdıran Dante’ye1Cehennem sayfalarını?” dedim, cevap verdi “Ben’im”.Osip Mandelştam
Дыханье вещее
Дыханье вещее в стихах моихЖивотворящего их духа,Ты прикасаешься сердец каких,Какого достигаешь слуха?Или пустыннее напева тыТех раковин, в песке поющих,Что круг очерченной им красотыНе разомкнули для живущих?1909Kainatın Nefesi
Kainatın nefesi şiirlerimde benimYaşama gücü veren ruhtan.Sen kimlerin kalplerine dokunuyorsun?Kimler işitiyor seni?Yahut tenha bir melodisin senKumda kabukların şarkısına benzeyen,İnsan için bitmek bilmeyen döngü,Ruhun yarattığı güzelliğinin?Silentium
Она еще не родилась,Она и музыка и слово,И потому всего живогоНенарушаемая связь.Спокойно дышат моря груди,Но, как безумный, светел день,И пены бледная сиреньВ черно-лазоревом сосуде.Да обретут мои устаПервоначальную немоту,Как кристаллическую ноту,Что от рождения чиста!Останься пеной, Афродита,И слово в музыку вернись,И сердце сердца устыдись,С первоосновой жизни слито!1910-1935Silentium
O henüz doğmadı.O, hem müzik hem de söz.Demek bütün canlılarınBozulmayan bağlantısı da.Sükunetle solur denizin göğüsleri,Meczup gibi aydınlandı gün.Köpükler solgun bir leylak rengi,Gök mavisi bir kap sanki deniz.Kavuşsunlar benim dudaklarımİlk sessizliğe,Ki o doğuştan temiz,Kristal bir notaya benzer.Afrodit, sen köpük kal!Sözcük, sen de müziğe dön!Kalp kalbe dönüp,Hayatın kaynağına dön!Boris Pasternak
Февраль
Февраль. Достать чернил и плакать!Писать о феврале навзрыд,Пока грохочущая слякотьВесною черною горит.Достать пролетку. За шесть гривен,Чрез благовест, чрез клик колес,Перенестись туда, где ливеньЕще шумней чернил и слез.Где, как обугленные груши,С деревьев тысячи грачейСорвутся в лужи и обрушатСухую грусть на дно очей.Под ней проталины чернеют,И ветер криками изрыт,И чем случайней, тем вернееСлагаются стихи навзрыд.1912Şubat
Şubat. Bir kalem simsiyah ağlıyor, kağıtlarsa ak,Ve Şubata dair şiirler yazıyor hıçkırarak.Ve işte su ile karılmış toprakİlkbaharın siyahlığıyla yan yana.6 Grivene bir faytona atlayarak,Çan sesleri arasından tekerleklerse, gıcırdayarakHızlıca gitmeli ki, vardığı yerde sağanakDaha gürültülü mürekkep ve gözyaşından.Burada kömürleşmiş armutlar gibiBinlerce ekin kargası,Uçuyor bir su birikintisine ve eriyorGözlerin dibindeki suyu çekilmiş keder.Onun altında karlar eriyip beliriyor toprak,Ve çığlıklar rüzgarları yarıyor veKazara, daha doğrusu hıçkırarakKelimeler şiirleniyor.Определение поэзии
Это – круто налившийся свист,Это – щелканье сдавленных льдинок.Это – ночь, леденящая лист,Это – двух соловьев поединок.Это – сладкий заглохший горох,Это – слезы вселенной в лопатках,Это – с пультов и с флейт – FigaroНизвергается градом на грядку.Всё, что ночи так важно сыскатьНа глубоких купаленных доньях,И звезду донести до садкаНа трепещущих мокрых ладонях.Площе досок в воде – духота.Небосвод завалился ольхою,Этим звездам к лицу б хохотать,Ан вселенная – место глухое.1917Şiirin Tanımı
Şiir, havayı dolduran ıslık,Kırılan bir buz parçasının kesif sesi,Yaprağa buz tutan bir gece,Karşılıklı öten iki bülbül,Gözyaşları evrenin sırtlarımızda,Tablosundan ve flütündenFigaro’nun dökülmesi damla damla.Şiir, gecenin bulması gerekenSuyun derinliklerinde,Yıldızı bulup taşımakTitreyen ıslak avuçlarında.Yassı tahta gibi duruyor basık hava,Kızılağaçlarsa gökyüzüyle boğuşur.Evren farkına varmasa da,Yıldızlara gülmek yaraşır.Николай Михайлович Рубцов
Поэзия
Теперь она, как в дымке, островкамиГлядит на нас, покорная судьбе,—Мелькнет порой лугами, ветряками —И вновь закрыта дымными веками…Но тем сильней влечет она к себе!Мелькнет покоя сельского страница,И вместе с чувством древности землиТакая радость на душе струится,Как будто вновь поет на поле жница,И дни рекой зеркальной потекли…Снега, снега… За линией железнойУкромный, чистый вижу уголок.Пусть век простит мне ропот бесполезный,Но я молю, чтоб этот вид безвестныйХотя б вокзальный дым не заволок!Пусть шепчет бор, серебряно-янтарный,Что это здесь при звоне бубенцовРасцвел душою Пушкин легендарный,И снова мир дивился благодарный:Пришел отсюда сказочный Кольцов!Железный путь зовет меня гудками,И я бегу… Но мне не по себе,Когда она за дымными векамиИзбой в снегах, лугами, ветрякамиМелькнет порой, покорная судьбе…1969Şiir
Şimdi şiir bir sis bulutundaBize bakıyor kadere boyun eğerek.Bir görünüp kayboluyorÇayırlıklarının, yel değmenlerinin suretine girerek.Ve tekrar asırların sisinde eriyor…Bir girdap gibi kuvvetle kendine çekiyor.Huzurlu bir köy manzarası görünüyor ve,Yeryüzünün kadimliğini hissederekÖyle bir sevinç ruhuma akıyor,Sanki tarlada değirmenci tekrar söylüyor şarkısını.Ve günler nehrin sularına dönüyor…Karlar, karlar… Solgun bir demir ardındaGörüyorum bir köşe temiz ve tenha.Asır bağışlasın beni, homurdanmalar boşuna,Fakat yalvarırım: bu görüntüyüKapatmasın gardan yükselen duman.Fısıldasın lodos gümüşi-kehribar,Burada çınlamalarında çıngıraklarınAçıldığını ruhunun efsanevi Puşkin’in.Minettar dünya hayret etti tekrar:Masalsı Koltsov’un da buradan geldiğine!Demir yolu çağırıyor beni sirenlerle-klaksonlarla,Ve koşuyorum… Ama ben kendimi kaybederim,Şiir dönüştüğünde, sisli asırları geçerekÇayırlarla yel değirmenlerine, karlar altında bir kulübe,Ve boyun eğdiğinde, kadere…Rus Şiir Sanatında Şiirin ve Şairin Gölgeleri-II
Paul Valery şairin amacını “Şair, dil içinde dil yaratmak için yaşar” şeklinde tanımlamıştır. Pek çok şair varoluş amacını anlatırken şiire başvurmuştur. Ancak şiir onlar için asla bir araç değil, amaçtır. Kendilerini diğer insanlardan ayıran noktanın, dünyaya şiir yazma amacıyla gelmek olduğunu belirtmişlerdir. Amaçları şiire ulaşmaktır. İnsanlardan farklı olduklarını
‘Ah uçurum! Ayırıyorsun onlardan beni,Yaşıyorum, kendimi hiç anlatamadan insanların arasında,O kadar az paylaştım ki sevinç ve hüzünlerini’şeklindeki mısralarla dile getirmişlerdir.
Şairler için şiir yazmanın ilk ve en önemli aşaması kuşkusuz ki, ilham anıdır. Şiirlerinde ilham anının gelişini ‘uzak vadilerden gelen ritmik sesle’, ‘kıvrana kıvrana gelen hayaletler’ veya ‘rüyanın sesinin çağırması’ olarak anlatmışlardır.
Şiiri ise çok farklı şekillerde tanımlamışlardır. Onlara göre şiir “yıldızların yasası ve çiçeğin formülü” gibidir. Yani, o kadar güzel ve kusursuzdur. Şair, hayat karşısına zorluklar çıkarsa dahi şiir yazmaktan vazgeçmeyen, ilham ile dolup taşan kişidir.
‘Ben dünyaya Güneşi görmek için geldim.Ama gün bittiyse eğer,Ölüm saatinde,Ben yine şarkılar söyleyeceğim Güneşe!’Damla ÖztürkDmitriy Merejkovskiy
Дети ночи
Устремляя наши очиНа бледнеющий восток,Дети скорби, дети ночи,Ждем, придет ли наш пророк.Мы неведомое чуем,И, с надеждою в сердцах,Умирая, мы тоскуемО несозданных мирах.Дерзновенны наши речи,Но на смерть осужденыСлишком ранние предтечиСлишком медленной весны.Погребенных воскресеньеИ, среди глубокой тьмы,Петуха ночное пенье,Холод утра – это мы.Наши гимны – наши стоны;Мы для новой красотыНарушаем все законы,Преступаем все черты.Мы – соблазн неутоленных,Мы – посмешище людей,Искра в пепле оскорбленныхИ потухших алтарей.Мы – над бездною ступени,Дети мрака, солнца ждем,Свет увидим и, как тени,Мы в лучах его умрем.1895Gecenin Çocukları
Gözlerimizi dikerek aydınlanan doğuya,Üzüntünün, gecenin çocuklarıBekliyoruz peygamberimiz gelecek mi acaba?Kalplerimizde umutlarla,Yaşanmamışı hissediyoruz,Yaratılmamış dünyaları,Canımızdan can vererek özlüyoruz.Konuşmalarımız cesur,Ama ölüme mahkum.Oldukça yavaş gelen ilkbaharın,Fazlasıyla erken habercisiyiz.Ölülerin dirilişi,Derin karanlıklar içindeki,Sabahın ayazı-hepsi betimler bizi.Uçurumun kenarındaki adımlarız,Güneşi bekliyoruz, karanlığın çocuklarıyız.Işığı görüyoruz, ve sanki parçalanan bir gölge gibi,Işığın içinde can veriyoruz.Marina Tsvetayeva
Стихи растут
Стихи растут, как звезды и как розы,Как красота – ненужная в семье.А на венцы и на апофеозы —Один ответ: «Откуда мне сие?»Мы спим – и вот, сквозь каменные плиты,Небесный гость в четыре лепестка.О мир, пойми! Певцом – во сне – открытыЗакон звезды и формула цветка.1918Şiirler de Büyür
Şiirler de doğar, tüm güller ve yıldızlar gibi,Hiç kimse için gerekli olmayan güzellik gibi,Tüm bu övgülere ise tek bir cevabım var:“Bütün bu güç bana nereden geldi?”Biz uyuyoruz- ve işte, taş yığınların içinden,Beklenmedik bir misafir gökten düşüyor sanki,Dünya anla! Bir melodi geçer tüm düşlerden,O ki, yıldızların yasası ve çiçeğin formülü gibi.Konstantin Balmont
Умей творить
Умей творить из самых малых крох.Иначе для чего же ты кудесник?Среди людей ты божества наместник,Так помни, чтоб в словах твоих был бог.В лугах расцвел кустом чертополох,Он жесток, но в лиловом он прелестник.Один толкачик – знойных суток вестник.Судьба в один вместиться может вздох.Маэстро итальянских колдованийПриказывал своим ученикамПровидеть полный пышной славы храмВ обломках камней и в обрывках тканей.Умей хотеть – и силою желанийГосподень дух промчится по струнам.1921Yaratmayı Bil
Küçük kırıntılardan yaratmayı bil,Eğer bilmiyorsan sen niçin sihirbazsın?Bütün bu insanların içinde tanrının halifesi sensin.Ve hatırla, tanrı senin kelimelerindedir.Çayırlarda bir dikenli ot çiçek açmış,Oldukça sert, ama pembelerin içinde baştan çıkarıcı.Bir şapkalı mantar sıcak günlerin habercisi.Kader işte, olabilir tek bir nefeste.İtalyan sanatının ustası,Öğrencilerine emretti;Önceden görmeyi bereketli tapınakların şöhretini,Taş yığıntılar ve kumaş parçaları içinde bile,İstemeyi ve arzu etmenin gücünü bil, veRabbin ruhu koşacak dizelerinde.Я в этот мир пришел, чтоб видеть Солнце…
Я в этот мир пришел, чтоб видеть Солнце и синий кругозор.Я в этот мир пришел, чтоб видеть Солнце и выси гор.Я в этот мир пришел, чтоб видеть мореИ пышный цвет долин.Я заключил миры в едином взоре.Я властелин.Я победил холодное забвенье,Создав мечту мою.Я каждый миг исполнен откровенья,Всегда пою.Мою мечту страданья пробудили,Но я любим за то.Кто равен мне в моей певучей силе?Никто, никто.Я в этот мир пришел, чтоб видеть Солнце,А если день погас,Я буду петь… Я буду петь о СолнцеВ предсмертный час!1905Ben bu Dünyaya güneşi görmek için geldim…
Ben bu dünyaya Güneşi ve mavi ufukları görmek için geldim.Ben bu dünyaya güneşi ve yüksek dağları görmek için geldim.Ben dünyaya denizi ve vadilerin bereketli renklerini görmekiçin geldim.Bir bakışta evreni içime hapsettimBen dünyanın efendisiyim.Yaratıp kendi dünyamı,Ben kazandım bu hayatı,Her an ilham ile doğdum,Her zaman söyledim şarkılarımı.Dünyam acılar ile doldu,Ama yine vazgeçmedim.Kim erişebilir içimdeki ezgiye?Hiç kimse, hiç kimse!Ben dünyaya Güneşi görmek için geldim.Ama gün bittiyse eğer,Ölüm saatinde,Ben yine şarkılar söyleyeceğim Güneşe!Valeriy Bryusov
Грезы быстрые, как чайки…
Грезы быстрые, как чайки,Мчатся в область тайных снов,Но доносится с лужайкиСтук крокетных молотков.О, как странно в эти сферыЖизни звук перенести -Рифмы, образы, размерыРазбегаются с пути…И еще в больном экстазеВеют призраки вдали,Но уже из мглы фантазииЯ смотрю на день земли.1895Hayaller martılar gibi hızlıdır…
Hayaller, martılar gibi hızlıdır,Uçup girerler gizli düşler alemine,Ancak geldikleri vadiden,Ritmik tıkırlar ulaşır zihnime.Hayal dünyasının sesini,Ne garip, bu aleme taşımak-Kafiye, ritim, biçimiYoluna oturtmak…Bütün bu hastalıklı vecdde,Kıvrana kıvrana hayaletler görünüyor,Ancak yavaş yavaş fanteziler çözünüyor,Sabaha karşı zihnime geliyor.Сонет о поэте
Как силы светлого и грозного огня,Как пламя, бьющее в холодный небосвод,И жизнь, и гибель я; мой дух всегда живет,Зачатие и смерть в себе самом храня.Хотя б никто не знал, не слышал про меня,Я знаю, я поэт! Но что во мне поет,Что голосом мечты меня зовет вперед,То властно над душой, весь мир мне заслоня.О, бездна! я тобой отторжен ото всех!Живу среди людей, но непонятно им,Как мало я делю их горести и смех,Как горько чувствую себя средь них чужимИ как могу, за мглой моих безмолвных дней,Видений целый мир таить в душе1899Şaire Sone
Parlak ve ihtişamlı ateşin gücü gibi,Soğuk gökyüzünde dağılan bir yangın gibi,Ve ölüm de hayat da içimde olsa da,Ben ölüp, diriliyorum daima.Hiç kimse bir şey duymamış olsa da benim hakkımda,Biliyorum, ben şairim! Bu yeter bana.Rüyamın sesi çağırdı beni uzaktan,Ve teslim olup ruhuma, kapattım gözlerimi dünyaya.Ah uçurum! Ayırıyorsun onlardan beni,Yaşıyorum, kendimi hiç anlatamadan insanların arasında,O kadar az paylaştım ki sevinç ve hüzünleriniNe acı ki, onların içinde bir yabancıyım,Ve ne yapabilirim? Benim pus içinde ve sessiz tüm günlerim,Bütün dünya içinde kendi ruhumu gizlerim.Юному поэту
Юноша бледный со взором горящим,Ныне даю я тебе три завета:Первый прими: не живи настоящим,Только грядущее – область поэта.Помни второй: никому не сочувствуй,Сам же себя полюби беспредельно.Третий храни: поклоняйся искусству,Только ему, безраздумно, бесцельно.Юноша бледный со взором смущенным!Если ты примешь моих три завета,Молча паду я бойцом побежденным,Зная, что в мире оставлю поэта.1896